نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4852 | 54 | 6 | فتول عنهم يوم يدع الداع إلى شيء نكر |
| | | Sen de şimdi onları kendi hallerine terk et. Gün gelir bir münâdî, hiç de hoşa gitmeyen, insanın görür görmez kaçacağı bir yere çağırır. |
|
4853 | 54 | 7 | خشعا أبصارهم يخرجون من الأجداث كأنهم جراد منتشر |
| | | Gözleri korkudan önlerine eğildikçe eğilmiş, dehşet içinde mezarlarından çıkar, yayılmış çekirgeler gibi her tarafı dalga dalga kaplarlar. |
|
4854 | 54 | 8 | مهطعين إلى الداع يقول الكافرون هذا يوم عسر |
| | | Boyunlarını, çağıran münâdîye doğru uzatmış vaziyette, kâfirler: “Bugün çok zorlu bir gün, işimiz bitik!” derler. |
|
4855 | 54 | 9 | كذبت قبلهم قوم نوح فكذبوا عبدنا وقالوا مجنون وازدجر |
| | | Kendilerinden önce Nûh kavmi de Peygamberi yalancı saydı ve: “Bu delinin teki!” dediler. Onu incittiler, tebliğini engellediler. |
|
4856 | 54 | 10 | فدعا ربه أني مغلوب فانتصر |
| | | O da: “Ya Rabbî, ben mağlubum, artık Sen bana yardım et!” dedi. |
|
4857 | 54 | 11 | ففتحنا أبواب السماء بماء منهمر |
| | | Biz de derhal, boşalan bir su ile göğün kapılarını açtık. |
|
4858 | 54 | 12 | وفجرنا الأرض عيونا فالتقى الماء على أمر قد قدر |
| | | Yeri pınar pınar fışkırttık. Öyle ki her iki su kütlesi, takdir edilen o işin olması için birleşti. |
|
4859 | 54 | 13 | وحملناه على ذات ألواح ودسر |
| | | Biz Nuh'u, levha halindeki tahtalar ve çivilerle yapılmış gemiye bindirdik. [7,64] {KM, Tekvin 6,14} |
|
4860 | 54 | 14 | تجري بأعيننا جزاء لمن كان كفر |
| | | O kadri bilinmemiş değerli insana, bir mükâfat olarak gemi, Bizim inayetimiz altında akıp gidiyordu. |
|
4861 | 54 | 15 | ولقد تركناها آية فهل من مدكر |
| | | Biz bir ibret olsun diye, o gemiyi geriye bıraktık. Haydi, var mı ibret alan? [36,41-42] |
|