نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4397 | 43 | 72 | وتلك الجنة التي أورثتموها بما كنتم تعملون |
| | | "İşte, yaptıklarınız dolayısıyla mirasçı kılındığınız cennet budur." |
|
4398 | 43 | 73 | لكم فيها فاكهة كثيرة منها تأكلون |
| | | "Orda sizin için birçok meyveler vardır; onlardan yiyeceksiniz." |
|
4399 | 43 | 74 | إن المجرمين في عذاب جهنم خالدون |
| | | Şüphesiz suçlu-günahkarlar, cehennem azabı içinde süresiz kalacaklardır. |
|
4400 | 43 | 75 | لا يفتر عنهم وهم فيه مبلسون |
| | | Onlardan (azap) hafifletilmeyecek ve orda onlar umutlarını kaybetmiş kimselerdir. |
|
4401 | 43 | 76 | وما ظلمناهم ولكن كانوا هم الظالمين |
| | | Biz onlara zulmetmedik; ancak onların kendileri zalimlerdir. |
|
4402 | 43 | 77 | ونادوا يا مالك ليقض علينا ربك قال إنكم ماكثون |
| | | (Cehennem bekçisine:) "Ey Malik (bekçi), Rabbin bizim işimizi bitirsin" diye haykırdılar. O: "Gerçek şu ki siz, (burda) kalacak kimselersiniz" dedi. |
|
4403 | 43 | 78 | لقد جئناكم بالحق ولكن أكثركم للحق كارهون |
| | | "Andolsun, size hakkı getirdik, fakat sizin bir çoğunuz hakkı çirkin görüp-tiksinenlerdiniz." |
|
4404 | 43 | 79 | أم أبرموا أمرا فإنا مبرمون |
| | | Yoksa onlar, işi sıkı mı tuttular? İşte şüphesiz Biz de işi sıkı tutanlarız. |
|
4405 | 43 | 80 | أم يحسبون أنا لا نسمع سرهم ونجواهم بلى ورسلنا لديهم يكتبون |
| | | Yoksa onlar; gerçekten Bizim, sır tuttuklarını ve aralarındaki fısıldaşmalarını işitmediğimizi mi sanıyorlar? Hayır, (işitiyoruz) ve onların yanlarındaki elçilerimiz de (herşeyi) yazıyorlar. |
|
4406 | 43 | 81 | قل إن كان للرحمن ولد فأنا أول العابدين |
| | | De ki: "Eğer Rahman (olan Allah)'ın çocuğu olsaydı, ona tapanların ilki ben olurdum." |
|