نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4229 | 41 | 11 | ثم استوى إلى السماء وهي دخان فقال لها وللأرض ائتيا طوعا أو كرها قالتا أتينا طائعين |
| | | Sonra duman (gaz) halinde bulunan göğe yöneldi, ona ve arza: "İsteyerek veya istemeyerek (buyruğuma) gelin" dedi. "İsteyerek (buyruğuna) geldik." dediler. |
|
4230 | 41 | 12 | فقضاهن سبع سماوات في يومين وأوحى في كل سماء أمرها وزينا السماء الدنيا بمصابيح وحفظا ذلك تقدير العزيز العليم |
| | | Böylece onları, iki günde yedi gök yaptı ve her göğe emrini (kanunlarını) vahyetti. Biz, en yakın göğü lambalarla ve koruma ile (koruyucu güçlerle) donattık. İşte bu, o güçlü, bilen (Allah)ın takdiridir. |
|
4231 | 41 | 13 | فإن أعرضوا فقل أنذرتكم صاعقة مثل صاعقة عاد وثمود |
| | | Eğer yüz çevirirlerse, de ki: "Ben sizi 'Ad ve Semud'un başına düşen yıldırım gibi bir yıldırıma karşı uyardım." |
|
4232 | 41 | 14 | إذ جاءتهم الرسل من بين أيديهم ومن خلفهم ألا تعبدوا إلا الله قالوا لو شاء ربنا لأنزل ملائكة فإنا بما أرسلتم به كافرون |
| | | Onlara: "Yalnız Allah'a kulluk edin!" diye önlerinden ve arkalarından elçiler gelmişti. "Rabbimiz dileseydi, melekler indirirdi. Biz sizinle gönderilen mesajı tanımıyoruz." dediler. |
|
4233 | 41 | 15 | فأما عاد فاستكبروا في الأرض بغير الحق وقالوا من أشد منا قوة أولم يروا أن الله الذي خلقهم هو أشد منهم قوة وكانوا بآياتنا يجحدون |
| | | Ad (kavmi), yeryüzünde haksız olarak büyüklük tasladılar ve: "Bizden daha kuvvetli kim var?" dediler. Onları yaratan Allah'ın kendilerinden daha güçlü olduğunu görmediler mi? Bizim ayetlerimizi de inkar ediyorlardı. |
|
4234 | 41 | 16 | فأرسلنا عليهم ريحا صرصرا في أيام نحسات لنذيقهم عذاب الخزي في الحياة الدنيا ولعذاب الآخرة أخزى وهم لا ينصرون |
| | | Biz de onlara dünya hayatında rezillik azabını taddırmak için o uğursuz günlerde, üzerlerine dondurucu bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise daha da kepaze edicidir. Onlara hiç yardım edilmeyecektir. |
|
4235 | 41 | 17 | وأما ثمود فهديناهم فاستحبوا العمى على الهدى فأخذتهم صاعقة العذاب الهون بما كانوا يكسبون |
| | | Semud(kavmin)e gelince onlara yol gösterdik; fakat onlar, körlüğü doğru yolu bulmağa yeğlediler. Böylece yaptıkları yüzünden alçaltıcı azab yıldırımı onları yakaladı. |
|
4236 | 41 | 18 | ونجينا الذين آمنوا وكانوا يتقون |
| | | İnananları ve korunanları kurtardık. |
|
4237 | 41 | 19 | ويوم يحشر أعداء الله إلى النار فهم يوزعون |
| | | Allah'ın düşmanları ateşe sürüldükleri gün toplanıp bir araya getirilirler. |
|
4238 | 41 | 20 | حتى إذا ما جاءوها شهد عليهم سمعهم وأبصارهم وجلودهم بما كانوا يعملون |
| | | Nihayet oraya vardıklarında kulakları, gözleri ve derileri, yaptıkları işler hakkında aleyhlerine şahidlik ettiler. |
|