نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4001 | 38 | 31 | إذ عرض عليه بالعشي الصافنات الجياد |
| | | Akşam üstü kendisine, üç ayak üzerine basıp bir ayağını tırnak üstüne diken saf kan koşu atları sunulmuştu. |
|
4002 | 38 | 32 | فقال إني أحببت حب الخير عن ذكر ربي حتى توارت بالحجاب |
| | | Dedi: "Servet sevgisini, Rabbimi anmak için benimsedim." Nihayet Güneş perde ardına çekildi. |
|
4003 | 38 | 33 | ردوها علي فطفق مسحا بالسوق والأعناق |
| | | "Geri getirin bana onları!" dedi. Bacaklarını, boyunlarını sıvazlamaya başladı. |
|
4004 | 38 | 34 | ولقد فتنا سليمان وألقينا على كرسيه جسدا ثم أناب |
| | | Yemin olsun ki biz, Süleyman'ı imtihan ettik, tahtının üstüne bir ceset bıraktık da o, tövbe ile Allah'a yöneldi. |
|
4005 | 38 | 35 | قال رب اغفر لي وهب لي ملكا لا ينبغي لأحد من بعدي إنك أنت الوهاب |
| | | Şöyle yakardı: "Rabbim, affet beni! Benden sonra kimseye yaraşmayacak bir mülk/saltanat ver bana! Kuşkusuz sensin, evet sensin Vahhâb! |
|
4006 | 38 | 36 | فسخرنا له الريح تجري بأمره رخاء حيث أصاب |
| | | Bunun üzerine, rüzgârı onun emrine verdik; onun emriyle onun istediği yere uysal uysal/tatlı tatlı akıp giderdi. |
|
4007 | 38 | 37 | والشياطين كل بناء وغواص |
| | | Şeytanları da onun emrine verdik. Hepsi bina ustası ve dalgıçtı. |
|
4008 | 38 | 38 | وآخرين مقرنين في الأصفاد |
| | | Ve demirlerle birbirine bağlı diğerlerini... |
|
4009 | 38 | 39 | هذا عطاؤنا فامنن أو أمسك بغير حساب |
| | | Bu, bizim lütfumuzdur; ister ver, ister elinde tut. Hesap yok... |
|
4010 | 38 | 40 | وإن له عندنا لزلفى وحسن مآب |
| | | Ve gerçeken, katımızda onun bir yakınlığı ve güzel bir geleceği vardı. |
|