نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
3996 | 38 | 26 | يا داوود إنا جعلناك خليفة في الأرض فاحكم بين الناس بالحق ولا تتبع الهوى فيضلك عن سبيل الله إن الذين يضلون عن سبيل الله لهم عذاب شديد بما نسوا يوم الحساب |
| | | Ey Davud, biz seni yeryüzüne hakim ettik, artık insanlar arasında, adaletle hükmet ve dileğine uyma ki seni Allah yolundan saptırır; Allah yolundan sapanlaraysa şiddetli bir azap var soru gününü unuttuklarından. |
|
3997 | 38 | 27 | وما خلقنا السماء والأرض وما بينهما باطلا ذلك ظن الذين كفروا فويل للذين كفروا من النار |
| | | Ve biz, göğü ve yeryüzünü ve ikisinin arasındakileri boş yere yaratmadık; bu, kafir olanların zannı; artık vay haline kafirlerin ateşten. |
|
3998 | 38 | 28 | أم نجعل الذين آمنوا وعملوا الصالحات كالمفسدين في الأرض أم نجعل المتقين كالفجار |
| | | İnananlarla iyi işlerde bulunanları, yeryüzündeki bozguncular gibi mi tutacağız, yahut çekinenlere, doğru yoldan çıkanlara ettiğimiz muameleyi mi yapacağız? |
|
3999 | 38 | 29 | كتاب أنزلناه إليك مبارك ليدبروا آياته وليتذكر أولو الألباب |
| | | Bir kitaptır bu ki onu, kutlu olarak sana indirdik, ayetlerini iyice bir düşünsünler aklı başında olanlar ve ondan öğüt alsınlar diye. |
|
4000 | 38 | 30 | ووهبنا لداوود سليمان نعم العبد إنه أواب |
| | | Ve Davud'a.Süleyman'ı ihsan ettik, ne güzel bir kuldu, şüphe yok ki o, daima Rabbine dönen, tövbe eden bir kuldu. |
|
4001 | 38 | 31 | إذ عرض عليه بالعشي الصافنات الجياد |
| | | Hani ona, üç ayağının üstünde duran ve ön ayaklarından birini büküp tırnağını yere dayayan yürük atlar arzedilmişti öğleden sonra. |
|
4002 | 38 | 32 | فقال إني أحببت حب الخير عن ذكر ربي حتى توارت بالحجاب |
| | | Derken gerçekten de demişti, ben, güzel atları, Rabbimi anarak severim ve sonunda güneş, perde altına girmişti de. |
|
4003 | 38 | 33 | ردوها علي فطفق مسحا بالسوق والأعناق |
| | | Getirin onları bana demişti, atlar getirilince de onların ayaklarını, boyunlarını okşamıya, yelerini taramaya koyulmuştu. |
|
4004 | 38 | 34 | ولقد فتنا سليمان وألقينا على كرسيه جسدا ثم أناب |
| | | Ve andolsun ki biz Süleyman'ı sınamıştık ve tahtının üstüne bir ölü koymuştuk, sonra o da tövbe edip Rabbine dönmüştü. |
|
4005 | 38 | 35 | قال رب اغفر لي وهب لي ملكا لا ينبغي لأحد من بعدي إنك أنت الوهاب |
| | | Rabbim demişti, beni yarlıga ve bana öyle bir saltanat ver ki benden sonra hiçbir kimse nail olamasın o saltanata, şüphe yok ki senin vergin, ihsanın, boldur. |
|