نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
3805 | 37 | 17 | أوآباؤنا الأولون |
| | | Gerçeği gösteren bir delil veya bir mûcize görseler, başkalarını da onunla alay etmeye çağırır ve “Bu, derler, besbelli bir sihir! Demek biz öldükten, hem de çürümüş kemik ve toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilecek mişiz! Gelmiş geçmiş babalarımız ve dedelerimiz de mi dirilecekler!” |
|
3806 | 37 | 18 | قل نعم وأنتم داخرون |
| | | De ki: “Evet, diriltilecek, hem de zelil ve perişan bir vaziyette diriltileceksiniz! |
|
3807 | 37 | 19 | فإنما هي زجرة واحدة فإذا هم ينظرون |
| | | Bu iş için sadece bir tek emir yeter! Bir de bakarsınız ki hepsi dirilmiş, etraflarına bakınıyorlar. |
|
3808 | 37 | 20 | وقالوا يا ويلنا هذا يوم الدين |
| | | “Eyvah, bize!” derler, “İşte bize bahsedilen hesap günü!” |
|
3809 | 37 | 21 | هذا يوم الفصل الذي كنتم به تكذبون |
| | | Melekler de: “Evet, evet bu, sizin yalan saydığınız hüküm günüdür!” derler. |
|
3810 | 37 | 22 | احشروا الذين ظلموا وأزواجهم وما كانوا يعبدون |
| | | Yüce Allah meleklere şöyle emreder: “O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah'tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru cehenneme sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!” [17,97] |
|
3811 | 37 | 23 | من دون الله فاهدوهم إلى صراط الجحيم |
| | | Yüce Allah meleklere şöyle emreder: “O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah'tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru cehenneme sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!” [17,97] |
|
3812 | 37 | 24 | وقفوهم إنهم مسئولون |
| | | Yüce Allah meleklere şöyle emreder: “O zalim müşrikleri, yoldaşlarını ve Allah'tan başka putlaştırdıkları nesneleri toplayın ve hepsini doğru cehenneme sevk edin! Hem tutuklayın onları, çünkü sorguya çekilecekler!” [17,97] |
|
3813 | 37 | 25 | ما لكم لا تناصرون |
| | | Ne oldu size, neden birbirinize yardım etmiyorsunuz? |
|
3814 | 37 | 26 | بل هم اليوم مستسلمون |
| | | Doğrusu bugün onlar birbirini yardımdan mahrum bırakıp azaba teslim etmişler, acz içinde kıvranmaktadırlar. |
|