نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
3047 | 26 | 115 | إن أنا إلا نذير مبين |
| | | "Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım." |
|
3048 | 26 | 116 | قالوا لئن لم تنته يا نوح لتكونن من المرجومين |
| | | Dediler ki: "Eğer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten taşa tutulup kovulacaksın." |
|
3049 | 26 | 117 | قال رب إن قومي كذبون |
| | | Dedi ki: "Rabbim, şüphesiz kavmim beni yalanladı." |
|
3050 | 26 | 118 | فافتح بيني وبينهم فتحا ونجني ومن معي من المؤمنين |
| | | "Bundan böyle, benimle onların arasını açık bir hükümle ayır ve beni ve benimle birlikte olan mü'minleri kurtar." |
|
3051 | 26 | 119 | فأنجيناه ومن معه في الفلك المشحون |
| | | Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanları (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardık. |
|
3052 | 26 | 120 | ثم أغرقنا بعد الباقين |
| | | Sonra bunun ardından geride kalanları da suda-boğduk. |
|
3053 | 26 | 121 | إن في ذلك لآية وما كان أكثرهم مؤمنين |
| | | Gerçekten, bunda bir ayet vardır, ama onların çoğu iman etmiş değildirler. |
|
3054 | 26 | 122 | وإن ربك لهو العزيز الرحيم |
| | | Ve şüphesiz senin Rabbin, güçlü ve üstün olandır, esirgeyendir. |
|
3055 | 26 | 123 | كذبت عاد المرسلين |
| | | Ad (kavmi) de gönderilen (elçi)leri yalanladı. |
|
3056 | 26 | 124 | إذ قال لهم أخوهم هود ألا تتقون |
| | | Hani onlara kardeşleri Hud: "Sakınmaz mısınız?" demişti. |
|