نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
1648 | 12 | 52 | ذلك ليعلم أني لم أخنه بالغيب وأن الله لا يهدي كيد الخائنين |
| | | Ve devamla şöyle dedi: Bunu böylece söylüyorum ki eşim vezir de (Yusuf'a sahib olmaya yeltenmemle beraber) kendisinden gizli olarak ona (fiilen) hiyanet etmediğimi ve Allah’ın hainlerin hilesini iflah etmeyeceğini bilsin. Doğrusu, ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü Rabbimin merhamet edip korudukları hariç, nefis daima fenalığı ister, kötülüğe sevk eder. Doğrusu Rabbim gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).” |
|
1649 | 12 | 53 | وما أبرئ نفسي إن النفس لأمارة بالسوء إلا ما رحم ربي إن ربي غفور رحيم |
| | | Ve devamla şöyle dedi: Bunu böylece söylüyorum ki eşim vezir de (Yusuf'a sahib olmaya yeltenmemle beraber) kendisinden gizli olarak ona (fiilen) hiyanet etmediğimi ve Allah’ın hainlerin hilesini iflah etmeyeceğini bilsin. Doğrusu, ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü Rabbimin merhamet edip korudukları hariç, nefis daima fenalığı ister, kötülüğe sevk eder. Doğrusu Rabbim gafurdur, rahimdir (affı ve merhameti boldur).” |
|
1650 | 12 | 54 | وقال الملك ائتوني به أستخلصه لنفسي فلما كلمه قال إنك اليوم لدينا مكين أمين |
| | | Hükümdâr: “Onu yanıma getirin, özel danışman edineyim.” dedi. Onunla konuştuktan sonra da: “Sen artık bundan böyle, nezdimizde yüksek bir makam sahibi, tam itimad edilen bir müsteşarsın.” dedi. |
|
1651 | 12 | 55 | قال اجعلني على خزائن الأرض إني حفيظ عليم |
| | | Yusuf: “Beni ülkenin hazine işlerinden sorumlu bakan olarak görevlendir, dedi. Çünkü ben malları iyi korur, işletme ve yönetimi iyi bilirim.” dedi. |
|
1652 | 12 | 56 | وكذلك مكنا ليوسف في الأرض يتبوأ منها حيث يشاء نصيب برحمتنا من نشاء ولا نضيع أجر المحسنين |
| | | Böylece Biz Yusuf'a Mısır’da iktidar verdik. Dilediği yerde konaklayabilir, orayı dilediği şekilde yönetirdi.Biz lütfumuzu dilediğimiz kimselere eriştirir ve güzel hareket edenlerin ücretlerini asla zayi etmeyiz. |
|
1653 | 12 | 57 | ولأجر الآخرة خير للذين آمنوا وكانوا يتقون |
| | | Âhiretteki ücret ve ödül, iman edip haramlardan sakınanlar için elbette daha hayırlıdır. [38,39-40] |
|
1654 | 12 | 58 | وجاء إخوة يوسف فدخلوا عليه فعرفهم وهم له منكرون |
| | | Gün geldi, Yusuf'un kardeşleri Mısır’a gelip onun huzuruna çıktılar. O onları tanıdı, ama öbürleri onu tanıyamadılar. |
|
1655 | 12 | 59 | ولما جهزهم بجهازهم قال ائتوني بأخ لكم من أبيكم ألا ترون أني أوفي الكيل وأنا خير المنزلين |
| | | Yusuf onların zahîre yüklerini hazırlatınca dedi ki: “Siz, baba bir kardeşinizi de yanıma getirin, gördüğünüz gibi ben size tam ölçek veriyorum ve ben dışardan gelen misafirleri ağırlamaya, başka herkesten fazla özen göstermekteyim. Eğer onu getirmezseniz, o zaman, ne bir ölçek olsun zahire bekleyin, ne de yanıma yaklaşın!” |
|
1656 | 12 | 60 | فإن لم تأتوني به فلا كيل لكم عندي ولا تقربون |
| | | Yusuf onların zahîre yüklerini hazırlatınca dedi ki: “Siz, baba bir kardeşinizi de yanıma getirin, gördüğünüz gibi ben size tam ölçek veriyorum ve ben dışardan gelen misafirleri ağırlamaya, başka herkesten fazla özen göstermekteyim. Eğer onu getirmezseniz, o zaman, ne bir ölçek olsun zahire bekleyin, ne de yanıma yaklaşın!” |
|
1657 | 12 | 61 | قالوا سنراود عنه أباه وإنا لفاعلون |
| | | Onlar: “Bakalım, babasından ona izin almanın bir yolunu bulup bu işi ayarlamaya çalışacağız.” dediler. |
|