نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
940 | 6 | 151 | قل تعالوا أتل ما حرم ربكم عليكم ألا تشركوا به شيئا وبالوالدين إحسانا ولا تقتلوا أولادكم من إملاق نحن نرزقكم وإياهم ولا تقربوا الفواحش ما ظهر منها وما بطن ولا تقتلوا النفس التي حرم الله إلا بالحق ذلكم وصاكم به لعلكم تعقلون |
| | | De ki: Gelin de Rabbiniz, size neleri haram etti, ben okuyup anlatayım: Sakın ona hiçbir şeyi eş ve ortak saymayın, ananıza, babanıza karşı iyilikte bulunun ve yoksulluk korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyin, sizi de ancak biz rızıklandırırız, onları da ve açığa çıkan kötülüklere de yaklaşmayın, gizli kalan kötülüklere de ve hiçbir cana kıymayın, çünkü Allah, haklı olmadıkça haram etmiştir bunu. İşte aklınızı başınıza alasınız diye size bunları emretmiştir o. |
|
941 | 6 | 152 | ولا تقربوا مال اليتيم إلا بالتي هي أحسن حتى يبلغ أشده وأوفوا الكيل والميزان بالقسط لا نكلف نفسا إلا وسعها وإذا قلتم فاعدلوا ولو كان ذا قربى وبعهد الله أوفوا ذلكم وصاكم به لعلكم تذكرون |
| | | Ergenlik çağına gelinceye dek, en iyi bir şekilde olmadıkça yetimin malına yaklaşmayın ve ölçeği, teraziyi dosdoğru ölçüp tartın. Hiçbir kimseye, kudretinden aşırı bir şey teklif edilmemiştir ve söz söylediğiniz zaman hısımınız bile olsa adaleti mutlaka gözetin ve Allah'la ettiğiniz ahde vefa edin. İşte düşünüp öğüt almanız için bunları emretmiştir size. |
|
942 | 6 | 153 | وأن هذا صراطي مستقيما فاتبعوه ولا تتبعوا السبل فتفرق بكم عن سبيله ذلكم وصاكم به لعلكم تتقون |
| | | Ve şüphe yok ki budur benim dosdoğru yolum, ona uyun siz ve sizi, onun yolundan ayıracak yollara gitmeyin. Çekinip sakınasınız diye işte bunları emretmiştir size. |
|
943 | 6 | 154 | ثم آتينا موسى الكتاب تماما على الذي أحسن وتفصيلا لكل شيء وهدى ورحمة لعلهم بلقاء ربهم يؤمنون |
| | | Sonra, Rablerine kavuşacaklarına inansınlar diye iyilik edenlere, nimetimizi tamamlamak ve her şeyi ayırt edip açıklamak üzere doğru yolu gösteren ve rahmetten ibaret olan kitabı Musa'ya vermiştik. |
|
944 | 6 | 155 | وهذا كتاب أنزلناه مبارك فاتبعوه واتقوا لعلكم ترحمون |
| | | Bu kitabıysa kutlu olarak indirdik, artık ona uyun ve çekinin de rahmete kavuşanlara katılın. |
|
945 | 6 | 156 | أن تقولوا إنما أنزل الكتاب على طائفتين من قبلنا وإن كنا عن دراستهم لغافلين |
| | | Hiç şüphe yok ki bizden önce ancak iki taifeye kitap indirildi ve bizse onu okumaktan acizdik, bir şey anlamıyorduk demeyesiniz. |
|
946 | 6 | 157 | أو تقولوا لو أنا أنزل علينا الكتاب لكنا أهدى منهم فقد جاءكم بينة من ربكم وهدى ورحمة فمن أظلم ممن كذب بآيات الله وصدف عنها سنجزي الذين يصدفون عن آياتنا سوء العذاب بما كانوا يصدفون |
| | | Yahut da bize de kitap indirilseydi onlardan daha mükemmel bir surette doğru yolu bulurduk diye söylenmeyesiniz diye şüphe yok ki Rabbinizden size de apaçık bir delil, bir hidayet ve rahmet geldi. Allah'ın delillerini yalanlayıp onlardan yüz çevirenden daha zalim kimdir ki? Delillerimizden yüz çevirenleri, bu yüz çevirmeleri yüzünden en kötü bir azapla azaplandıracağız yakında. |
|
947 | 6 | 158 | هل ينظرون إلا أن تأتيهم الملائكة أو يأتي ربك أو يأتي بعض آيات ربك يوم يأتي بعض آيات ربك لا ينفع نفسا إيمانها لم تكن آمنت من قبل أو كسبت في إيمانها خيرا قل انتظروا إنا منتظرون |
| | | Hala kendilerine meleklerin inmesini, yahut Rabbinin, yahut da Rabbinden bazı delillerin gelmesini mi bekliyorlar? Rabbinin bazı delilleri geldiği gün hiç kimseye, önceden iman etmemişse, yahut inancından bir hayır kazanmamışsa o günkü inanması fayda etmez. De ki: Bekleyin ve biz de beklemekteyiz zaten. |
|
948 | 6 | 159 | إن الذين فرقوا دينهم وكانوا شيعا لست منهم في شيء إنما أمرهم إلى الله ثم ينبئهم بما كانوا يفعلون |
| | | Dinlerini parçaparça, bölüp bölükbölük fırkalara ayrılanlarla hiçbir ilgin olamaz ve şüphe yok ki onların bu hareketlerini Allah soracaktır ancak ve sonra da işledikleri işleri haber verecektir onlara. |
|
949 | 6 | 160 | من جاء بالحسنة فله عشر أمثالها ومن جاء بالسيئة فلا يجزى إلا مثلها وهم لا يظلمون |
| | | Kim bir iyilikle Tanrı tapısına gelirse ona, yaptığının on misli mükafat verilecektir ve kim bir kötülükle gelirse ancak ona karşılık ve onun misli bir ceza ile cezalandırılacaktır ve onlara zulmedemeyecektir. |
|