نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
864 | 6 | 75 | وكذلك نري إبراهيم ملكوت السماوات والأرض وليكون من الموقنين |
| | | Biz, gerçek ve şüphesiz bilgiye sahip olması için İbrahim'e, göklerdeki ve yeryüzündeki kudret ve saltanatı, tasarruf ve hikmeti böylece göstermedeydik. |
|
865 | 6 | 76 | فلما جن عليه الليل رأى كوكبا قال هذا ربي فلما أفل قال لا أحب الآفلين |
| | | Gece olup karanlık basınca bir yıldız görmüş de budur Rabbim demişti. Fakat yıldız battı mı demişti ki: Ben batanları sevmem. |
|
866 | 6 | 77 | فلما رأى القمر بازغا قال هذا ربي فلما أفل قال لئن لم يهدني ربي لأكونن من القوم الضالين |
| | | Sonra Ayın doğmakta olduğunu görmüş de Rabbim bu demişti. Fakat batınca andolsun ki demişti, Rabbim bana doğru yolu göstermezse sapık kavimden olacağım ben. |
|
867 | 6 | 78 | فلما رأى الشمس بازغة قال هذا ربي هذا أكبر فلما أفلت قال يا قوم إني بريء مما تشركون |
| | | Derken güneşin ışıklar saçarak doğduğunu görmüş, Rabbim bu demişti, bu daha büyük. Fakat güneş de batıp gidince ey kavim demişti, benim, sizin şirk koştuğunuz şeylerle hiçbir ilgim yok. |
|
868 | 6 | 79 | إني وجهت وجهي للذي فطر السماوات والأرض حنيفا وما أنا من المشركين |
| | | Hiç şüphem olmaksızın mabudumu tek tanıyarak yüzümü, gökleri ve yeryüzünü yaratana döndüm ve ben, şirk koşanlardan değilim. |
|
869 | 6 | 80 | وحاجه قومه قال أتحاجوني في الله وقد هدان ولا أخاف ما تشركون به إلا أن يشاء ربي شيئا وسع ربي كل شيء علما أفلا تتذكرون |
| | | Kavmi, onunla çekişmeye girişince de Allah bana doğru yolu buldurduktan sonra da onun hakkında benimle çekişmeye mi kalkıyorsunuz demişti, ben, sizin Tanrıya eş tanıdıklarınızdan korkmam, Rabbim ne dilerse o olur. Rabbimin bilgisi her şeyi kavramıştır, hala mı düşünmeyecek, öğüt kabul etmeyeceksiniz? |
|
870 | 6 | 81 | وكيف أخاف ما أشركتم ولا تخافون أنكم أشركتم بالله ما لم ينزل به عليكم سلطانا فأي الفريقين أحق بالأمن إن كنتم تعلمون |
| | | Siz, hiçbir delile sahip olmadığınız halde o putları Allah'a eş tanımaktan korkmuyorken ben o eş tanıdıklarınızdan nasıl korkarım ki? Biliyorsanız söyleyin, bu iki taraftan hangisine, daha fazla inanılır, hangi taraf, daha ziyade emniyete hak kazanmıştır? |
|
871 | 6 | 82 | الذين آمنوا ولم يلبسوا إيمانهم بظلم أولئك لهم الأمن وهم مهتدون |
| | | İnananlar ve inançlarını haksızlıkla karıştırmayanlardır emin olmaya hak kazananlar ve onlardır doğru yolu bulmuş olanlar. |
|
872 | 6 | 83 | وتلك حجتنا آتيناها إبراهيم على قومه نرفع درجات من نشاء إن ربك حكيم عليم |
| | | İşte, İbrahim'e, kavmine serdetmek için verdiğimiz kesin deliller bunlardı, dilediğimiz kişinin derecesini katkat yüceltiriz biz. Şüphe yok ki Rabbin hüküm ve hikmet sahibidir, her şeyi bilir. |
|
873 | 6 | 84 | ووهبنا له إسحاق ويعقوب كلا هدينا ونوحا هدينا من قبل ومن ذريته داوود وسليمان وأيوب ويوسف وموسى وهارون وكذلك نجزي المحسنين |
| | | Ona İshak'ı ve Yakup'u verdik, hepsine de doğru yolu ihsan ettik. Daha önce Nuh'u ve soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyub'u, Yusuf'u, Musa'yı ve Harun'u doğru yola sevketmiştik ve biz, iyilik edenleri böylece mükafatlandırırız. |
|