نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
5160 | 60 | 10 | يا أيها الذين آمنوا إذا جاءكم المؤمنات مهاجرات فامتحنوهن الله أعلم بإيمانهن فإن علمتموهن مؤمنات فلا ترجعوهن إلى الكفار لا هن حل لهم ولا هم يحلون لهن وآتوهم ما أنفقوا ولا جناح عليكم أن تنكحوهن إذا آتيتموهن أجورهن ولا تمسكوا بعصم الكوافر واسألوا ما أنفقتم وليسألوا ما أنفقوا ذلكم حكم الله يحكم بينكم والله عليم حكيم |
| | | Ey inananlar, inanan göçmen kadınlar size sığındığında onları sorgulayın. ALLAH onların inançlarını çok iyi bilir. İnançlı olduklarını anlarsanız, onları kafirlere geri göndermeyin. Ne bunlar o inkarcılara helaldir, ne de onlar bunlara helaldir. İnkarcıların harcadığı mehirlerini onlara geri verin. Mehirlerini ödediğiniz taktirde bunlarla evlenmenizde bir sakınca yoktur. İnkarcı kadınları sorumluluğunuzda tutmayın. Onlara harcadığınız mehirlerinizi isteyebilirsiniz, onlar da verdikleri mehirlerini isteyebilirler. Bu, ALLAH'ın hükmüdür. O, aranızda yargıda bulunur. ALLAH Bilendir, Bilgedir. |
|
5161 | 60 | 11 | وإن فاتكم شيء من أزواجكم إلى الكفار فعاقبتم فآتوا الذين ذهبت أزواجهم مثل ما أنفقوا واتقوا الله الذي أنتم به مؤمنون |
| | | Kafirlere katılan eşleriniz yoluyla bir şeyler yitirdikten sonra (ganimet veya size katılanlar yoluyla bir şeyler kazanıp) üstün gelirseniz, eşlerini yitirmiş olanlara, onların harcamış oldukları mehir kadar verin. İnandığınız ALLAH'ı sayıp dinleyin. |
|
5162 | 60 | 12 | يا أيها النبي إذا جاءك المؤمنات يبايعنك على أن لا يشركن بالله شيئا ولا يسرقن ولا يزنين ولا يقتلن أولادهن ولا يأتين ببهتان يفترينه بين أيديهن وأرجلهن ولا يعصينك في معروف فبايعهن واستغفر لهن الله إن الله غفور رحيم |
| | | Ey peygamber, inanan kadınlar sana sığındıklarında, ALLAH'a hiç bir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, bir iftira uydurup getirmemek ve doğru işlerde sana karşı gelmemek üzere yemin edip söz verirlerse onların sözünü kabul et ve onlar için ALLAH'tan bağışlanma dile. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir. |
|
5163 | 60 | 13 | يا أيها الذين آمنوا لا تتولوا قوما غضب الله عليهم قد يئسوا من الآخرة كما يئس الكفار من أصحاب القبور |
| | | Ey inananlar, ALLAH'ın kendilerine kızgın olduğu bir topluluğu dost edinmeyin. İnkarcılar, mezardakilerden nasıl umut kesmişlerse onlar da ahiretten öylesine umut kesmişlerdir. |
|
5164 | 61 | 1 | بسم الله الرحمن الرحيم سبح لله ما في السماوات وما في الأرض وهو العزيز الحكيم |
| | | Göklerde ve yerde olanlar ALLAH'ı yüceltir. O, Üstündür, Bilgedir. |
|
5165 | 61 | 2 | يا أيها الذين آمنوا لم تقولون ما لا تفعلون |
| | | Ey inananlar, neden yapmadığınız veya yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz? |
|
5166 | 61 | 3 | كبر مقتا عند الله أن تقولوا ما لا تفعلون |
| | | Yapmadığınız şeyi söylemeniz, ALLAH katında en sevilmeyen davranışlardandır. |
|
5167 | 61 | 4 | إن الله يحب الذين يقاتلون في سبيله صفا كأنهم بنيان مرصوص |
| | | ALLAH kendi yolunda kenetlenmiş bir duvar gibi düzenli birlikler halinde savaşanları sever. |
|
5168 | 61 | 5 | وإذ قال موسى لقومه يا قوم لم تؤذونني وقد تعلمون أني رسول الله إليكم فلما زاغوا أزاغ الله قلوبهم والله لا يهدي القوم الفاسقين |
| | | Hani Musa, halkına: "Ey halkım, benim, ALLAH'ın bir elçisi olarak size geldiğimi bildiğiniz halde neden beni incitiyorsunuz?" demişti. Onlar eğrilince, ALLAH ta kalplerini eğriltti. ALLAH yoldan çıkmış toplulukları doğruya ulaştırmaz. |
|
5169 | 61 | 6 | وإذ قال عيسى ابن مريم يا بني إسرائيل إني رسول الله إليكم مصدقا لما بين يدي من التوراة ومبشرا برسول يأتي من بعدي اسمه أحمد فلما جاءهم بالبينات قالوا هذا سحر مبين |
| | | Hani İsa, halkına: "Ey İsrail oğulları, ben, size gönderilmiş ALLAH'ın bir elçisiyim. Benden önceki Tevrat'ı onaylayıcı ve benden sonra gelecek ve ismi daha çok övülen bir elçiyi müjdeliyorum." Sonra kendilerine apaçık delilleri gösterdiğinde, "Bu apaçık bir büyüdür," dediler. |
|