نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4855 | 54 | 9 | كذبت قبلهم قوم نوح فكذبوا عبدنا وقالوا مجنون وازدجر |
| | | Onlardan önce Nûh kavmi yalanlamıştı. Yalanladılar kulumuzu ve "Mecnundur bu!" dediler. Ve durduruldu kulumuz. |
|
4856 | 54 | 10 | فدعا ربه أني مغلوب فانتصر |
| | | Bunun üzerine yakardı Rabbine, "Yenilgiye uğradım işte, yardım et!" diye... |
|
4857 | 54 | 11 | ففتحنا أبواب السماء بماء منهمر |
| | | Biz de açtık gök kapılarını seller gibi akan bir su ile. |
|
4858 | 54 | 12 | وفجرنا الأرض عيونا فالتقى الماء على أمر قد قدر |
| | | Ve yardık/fışkırttık yeryüzünü pınar pınar. Sonunda kesin ölçülere bağlanmış bir oluş üzere birleşti sular. |
|
4859 | 54 | 13 | وحملناه على ذات ألواح ودسر |
| | | Ve taşıdık onu levhalar ve çivilerden oluşturulan şey üstünde. |
|
4860 | 54 | 14 | تجري بأعيننا جزاء لمن كان كفر |
| | | Akıp gidiyordu gözlerimizin önünde, bir ödül olarak nankörlüğe uğratılan kişi için. |
|
4861 | 54 | 15 | ولقد تركناها آية فهل من مدكر |
| | | Yemin olsun ki, biz onu bir ibret ve işaret olarak arkaya bıraktık. Yok mu araştırıp öğüt alacak? |
|
4862 | 54 | 16 | فكيف كان عذابي ونذر |
| | | Nasılmış benim azabım ve uyarılarım! |
|
4863 | 54 | 17 | ولقد يسرنا القرآن للذكر فهل من مدكر |
| | | Yemin olsun ki, biz, Kur'an'ı öğüt ve ibret için kolaylaştırdık. Fakat düşünen mi var?! |
|
4864 | 54 | 18 | كذبت عاد فكيف كان عذابي ونذر |
| | | Âd da yalanlamıştı. Ama nasıl oldu azabım ve uyarılarım! |
|