نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4814 | 53 | 30 | ذلك مبلغهم من العلم إن ربك هو أعلم بمن ضل عن سبيله وهو أعلم بمن اهتدى |
| | | İşte onların ilimden yana ulaşabildikleri (son sınır) budur. Şüphesiz, senin Rabbin; Kendi yolundan sapanı en iyi bilen O'dur ve hidayet bulanı da en iyi bilen O'dur. |
|
4815 | 53 | 31 | ولله ما في السماوات وما في الأرض ليجزي الذين أساءوا بما عملوا ويجزي الذين أحسنوا بالحسنى |
| | | Göklerde ve yerde olanlar Allah'ındır; öyle ki, kötülükte bulunanları, yaptıkları dolayısıyla cezalandırır, güzel davranışta bulunanları da daha güzeliyle ödüllendirir. |
|
4816 | 53 | 32 | الذين يجتنبون كبائر الإثم والفواحش إلا اللمم إن ربك واسع المغفرة هو أعلم بكم إذ أنشأكم من الأرض وإذ أنتم أجنة في بطون أمهاتكم فلا تزكوا أنفسكم هو أعلم بمن اتقى |
| | | Ki onlar, ufak tefek günahlar dışında, günahın büyük olanından ve çirkin utanmazlıklardan kaçınırlar. Şüphesiz senin Rabbin, mağfireti geniş olandır. O, sizi daha iyi bilendir; hem sizi topraktan inşa ettiği (yarattığı) ve siz daha annelerinizin karnında cenin halinde bulunduğunuz zaman da. Öyleyse kendinizi temize çıkarıp-durmayın. O, sakınanı daha iyi bilendir. |
|
4817 | 53 | 33 | أفرأيت الذي تولى |
| | | Şimdi, o yüz çevireni gördün mü? |
|
4818 | 53 | 34 | وأعطى قليلا وأكدى |
| | | Azıcık verdi ve gerisini kaya gibi sımsıkı elinde tuttu. |
|
4819 | 53 | 35 | أعنده علم الغيب فهو يرى |
| | | Gaybın ilmi onun yanında da o mu görüyor? |
|
4820 | 53 | 36 | أم لم ينبأ بما في صحف موسى |
| | | Yoksa Musa'nın sahifelerinde olan kendisine haber verilmedi mi? |
|
4821 | 53 | 37 | وإبراهيم الذي وفى |
| | | Ve vefa eden İbrahim'in (sahifelerinde) olan... |
|
4822 | 53 | 38 | ألا تزر وازرة وزر أخرى |
| | | Doğrusu, hiçbir günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. |
|
4823 | 53 | 39 | وأن ليس للإنسان إلا ما سعى |
| | | Şüphesiz insana kendi emeğinden başkası yoktur. |
|