نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4710 | 51 | 35 | فأخرجنا من كان فيها من المؤمنين |
| | | Derken, oradaki müminleri şehirden çıkarma emrini verdik. |
|
4711 | 51 | 36 | فما وجدنا فيها غير بيت من المسلمين |
| | | Ama orada, bir hane dışında, Biz'e itaat eden aile bulamadık. |
|
4712 | 51 | 37 | وتركنا فيها آية للذين يخافون العذاب الأليم |
| | | Ve öyle acı bir azaptan korkanlar için, orada bir alâmet bıraktık. |
|
4713 | 51 | 38 | وفي موسى إذ أرسلناه إلى فرعون بسلطان مبين |
| | | Mûsâ'nın olayında da alınacak dersler vardır. Onu âşikâr bir delille (mûcize ile) Firavun’a göndermiştik. |
|
4714 | 51 | 39 | فتولى بركنه وقال ساحر أو مجنون |
| | | O var gücüyle ve bütün ordusuyla sırtını çevirdi ve “Mûsâ, ya bir büyücü, ya da bir delidir!” dedi. |
|
4715 | 51 | 40 | فأخذناه وجنوده فنبذناهم في اليم وهو مليم |
| | | Biz de hem onu, hem ordularını yakalayıp denizin dibine geçiriverdik. Boğulurken, pişmanlıkla kendi kendini kınıyordu. |
|
4716 | 51 | 41 | وفي عاد إذ أرسلنا عليهم الريح العقيم |
| | | Âd halkında da alınacak dersler vardır. Onlara da ortalığı kasıp kavuran köklerini kurutan bir kasırga gönderdik. |
|
4717 | 51 | 42 | ما تذر من شيء أتت عليه إلا جعلته كالرميم |
| | | Bu rüzgâr, uğradığı her şeyi derhal kül gibi savuruyordu. |
|
4718 | 51 | 43 | وفي ثمود إذ قيل لهم تمتعوا حتى حين |
| | | Semûd ahalisinde de böyle alınacak ibretler vardır. Onlara da “Bir süre hayattan zevk alın bakalım!” denilmişti. |
|
4719 | 51 | 44 | فعتوا عن أمر ربهم فأخذتهم الصاعقة وهم ينظرون |
| | | Onlar Rab'lerinin emrinden uzaklaşıp azıtınca kendileri baka baka, o müthiş yıldırım onları çarpıverdi. |
|