نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4697 | 51 | 22 | وفي السماء رزقكم وما توعدون |
| | | Semada da rızkınız ve size vadedilen başka şeyler vardır. |
|
4698 | 51 | 23 | فورب السماء والأرض إنه لحق مثل ما أنكم تنطقون |
| | | Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki bu vaad, sizin konuşmanız gibi kesin ve gerçektir. |
|
4699 | 51 | 24 | هل أتاك حديث ضيف إبراهيم المكرمين |
| | | İbrahim'in ağırlanan misafirlerinin haberi sana geldi mi? (Bunlar meleklerdi.) |
|
4700 | 51 | 25 | إذ دخلوا عليه فقالوا سلاما قال سلام قوم منكرون |
| | | Onlar İbrahim'in yanına girmişler, selam vermişlerdi. İbrahim de selamı almış, içinden, "Bunlar, yabancılar" demişti. |
|
4701 | 51 | 26 | فراغ إلى أهله فجاء بعجل سمين |
| | | Hemen ailesinin yanına giderek semiz bir dana (kebabını) getirmiş, |
|
4702 | 51 | 27 | فقربه إليهم قال ألا تأكلون |
| | | Onların önüne koyup "Yemez misiniz?" demişti. |
|
4703 | 51 | 28 | فأوجس منهم خيفة قالوا لا تخف وبشروه بغلام عليم |
| | | Derken onlardan korkmaya başladı. "Korkma" dediler ve ona bilgin bir oğlan çocuğu müjdelediler. |
|
4704 | 51 | 29 | فأقبلت امرأته في صرة فصكت وجهها وقالت عجوز عقيم |
| | | Karısı çığlık atarak geldi. Elini yüzüne çarparak: "Ben kısır bir kocakarıyım!" dedi. |
|
4705 | 51 | 30 | قالوا كذلك قال ربك إنه هو الحكيم العليم |
| | | Onlar: "Bu böyledir. Rabbin söylemiştir. O, hikmet sahibidir, bilendir" dediler. |
|
4706 | 51 | 31 | قال فما خطبكم أيها المرسلون |
| | | (İbrahim:) O halde işiniz nedir, ey elçiler? dedi. |
|