نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4662 | 50 | 32 | هذا ما توعدون لكل أواب حفيظ |
| | | Bu, size vadolunandır; (gönülden Allah'a) yönelip-dönen (İslam'ın hükümlerini) koruyan, |
|
4663 | 50 | 33 | من خشي الرحمن بالغيب وجاء بقلب منيب |
| | | Görmediği halde Rahman'a karşı 'içi titreyerek korku duyan' ve 'içten Allah'a yönelmiş' bir kalp ile gelen içindir. |
|
4664 | 50 | 34 | ادخلوها بسلام ذلك يوم الخلود |
| | | "Ona 'esenlik ve barış (selam)la' girin. Bu, ebedilik günüdür." |
|
4665 | 50 | 35 | لهم ما يشاءون فيها ولدينا مزيد |
| | | Orda diledikleri herşey onlarındır; Katımız'da daha fazlası da var. |
|
4666 | 50 | 36 | وكم أهلكنا قبلهم من قرن هم أشد منهم بطشا فنقبوا في البلاد هل من محيص |
| | | Biz bunlardan önce nice nesiller yıkıma uğrattık ki onlar, zorbaca yakalamak (yakıp-yıkmak, baskı ve şiddetle yönetmek, sindirmek) bakımından kendilerinden daha üstündüler; şehirlerde (yerin üstünü altına getirip, sayısız kazı, inşaat ve araştırmalarla her yanı) delik-deşik etmişlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mı? |
|
4667 | 50 | 37 | إن في ذلك لذكرى لمن كان له قلب أو ألقى السمع وهو شهيد |
| | | Hiç şüphesiz, bunda, kalbi olan ya da bir şahid olarak kulak veren kimse için elbette bir öğüt (zikir) vardır. |
|
4668 | 50 | 38 | ولقد خلقنا السماوات والأرض وما بينهما في ستة أيام وما مسنا من لغوب |
| | | Andolsun, Biz gökleri, yeri ve ikisi arasında bulunanları altı günde yarattık; Bize hiçbir yorgunluk dokunmadı. |
|
4669 | 50 | 39 | فاصبر على ما يقولون وسبح بحمد ربك قبل طلوع الشمس وقبل الغروب |
| | | Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et. |
|
4670 | 50 | 40 | ومن الليل فسبحه وأدبار السجود |
| | | Gecenin bir bölümünde ve secdelerin arkasından da O'nu tesbih et. |
|
4671 | 50 | 41 | واستمع يوم يناد المناد من مكان قريب |
| | | Çağırıcının, yakın bir yerden çağrıda bulunacağı güne kulak ver; |
|