نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4648 | 50 | 18 | ما يلفظ من قول إلا لديه رقيب عتيد |
| | | O, söz olarak (herhangi bir şey) söylemeyiversin, mutlaka yanında hazır bir gözetleyici vardır. |
|
4649 | 50 | 19 | وجاءت سكرة الموت بالحق ذلك ما كنت منه تحيد |
| | | O, ölüm sarhoşluğu, bir gerçek olarak gelip de, (insana) "İşte bu, senin yan çizip-kaçmakta olduğun şeydir" (denildiği zaman da). |
|
4650 | 50 | 20 | ونفخ في الصور ذلك يوم الوعيد |
| | | Sur'a da üfürülmüştür. İşte bu, tehdidin (gerçekleştiği) gündür. |
|
4651 | 50 | 21 | وجاءت كل نفس معها سائق وشهيد |
| | | (Artık) Her bir nefis, yanında bir sürücü ve bir şahid ile gelmiştir. |
|
4652 | 50 | 22 | لقد كنت في غفلة من هذا فكشفنا عنك غطاءك فبصرك اليوم حديد |
| | | "Andolsun, sen bundan gaflet içindeydin; işte Biz de senin üzerindeki örtüyü açıp-kaldırdık. Artık bugün görüş-gücün keskindir." |
|
4653 | 50 | 23 | وقال قرينه هذا ما لدي عتيد |
| | | Onun yakını olan (ve yanından ayrılmayan melek) dedi ki: "İşte bu, yanımda hazır durumda olan şey." |
|
4654 | 50 | 24 | ألقيا في جهنم كل كفار عنيد |
| | | Siz ikiniz (ey melekler), her inatçı nankörü atın cehennemin içine, |
|
4655 | 50 | 25 | مناع للخير معتد مريب |
| | | Hayra engel olan, saldırgan şüpheciyi, |
|
4656 | 50 | 26 | الذي جعل مع الله إلها آخر فألقياه في العذاب الشديد |
| | | Ki o, Allah'la beraber başka bir İlah edinmişti. Artık ikiniz, onu en şiddetli olan azabın içine atın. |
|
4657 | 50 | 27 | قال قرينه ربنا ما أطغيته ولكن كان في ضلال بعيد |
| | | Onun yakın-dostu (saptırıcı) dedi ki: "Rabbimiz, ben onu kışkırtıp-azdırdım. Ancak kendisi (haktan) uzak bir sapıklık içindeydi." |
|