نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4609 | 48 | 26 | إذ جعل الذين كفروا في قلوبهم الحمية حمية الجاهلية فأنزل الله سكينته على رسوله وعلى المؤمنين وألزمهم كلمة التقوى وكانوا أحق بها وأهلها وكان الله بكل شيء عليما |
| | | İnkar edenler, gönüllerindeki öfke ve bağnazlığı, cahiliyye döneminin fanatizmini ateşlediklerinde, ALLAH elçisinin ve inananların üzerine huzurunu indirmiş ve onların erdemlilik sözünü tutmalarını sağlamıştı. Onlar buna tam yaraşan ve hakkeden kimselerdi. ALLAH herşeyi bilendir. |
|
4610 | 48 | 27 | لقد صدق الله رسوله الرؤيا بالحق لتدخلن المسجد الحرام إن شاء الله آمنين محلقين رءوسكم ومقصرين لا تخافون فعلم ما لم تعلموا فجعل من دون ذلك فتحا قريبا |
| | | ALLAH elçisinin rüyasını gerçekleştirdi: "ALLAH dilerse, güvenlik içinde, başlarınızı (saçlarınızı) traş etmiş ve kısaltmış olarak Kutsal Mescide gireceksiniz. Bir korku duymayacaksınız. Sizin bilmediklerinizi bildiğinden, size bundan önce acil bir zafer hazırlamıştır." |
|
4611 | 48 | 28 | هو الذي أرسل رسوله بالهدى ودين الحق ليظهره على الدين كله وكفى بالله شهيدا |
| | | O, tüm dinlere üstün kılmak üzere elçisini hidayetle ve gerçek dinle gönderendir. Tanık olarak ALLAH yeterlidir. |
|
4612 | 48 | 29 | محمد رسول الله والذين معه أشداء على الكفار رحماء بينهم تراهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضوانا سيماهم في وجوههم من أثر السجود ذلك مثلهم في التوراة ومثلهم في الإنجيل كزرع أخرج شطأه فآزره فاستغلظ فاستوى على سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين آمنوا وعملوا الصالحات منهم مغفرة وأجرا عظيما |
| | | ALLAH'ın elçisi Muhammed ve beraberinde bulunanlar inkarcılara karşı sert ve kendi aralarında ise merhametlidirler. Onları, eğilip secde ederek ALLAH'tan lütuf ve hoşnutluk dilerken görürsün. Yüzlerinde secdelerin izleri vardır. Bu, onların Tevrat'taki nitelikleridir. İncil'deki nitelikleri ise, filizini çıkarıp güçlendirmiş ve kalınlaşıp gövdesi üzerine dikilerek ekincileri sevindiren bitki gibidir. O, onlarla inkarcıları öfkelendirir. ALLAH, onlardan inanıp erdemli davrananlara bağışlanma ve büyük bir ödül söz vermiştir. |
|
4613 | 49 | 1 | بسم الله الرحمن الرحيم يا أيها الذين آمنوا لا تقدموا بين يدي الله ورسوله واتقوا الله إن الله سميع عليم |
| | | Ey inananlar, ALLAH'ın ve elçisinin huzurunda öne geçmeyiniz. ALLAH'ı dinleyiniz. ALLAH İşitir, Bilir. |
|
4614 | 49 | 2 | يا أيها الذين آمنوا لا ترفعوا أصواتكم فوق صوت النبي ولا تجهروا له بالقول كجهر بعضكم لبعض أن تحبط أعمالكم وأنتم لا تشعرون |
| | | Ey inananlar, sesinizi peygamberin sesinin üstüne çıkarmayın ve birbirinize bağırdığınız gibi ona bağırmayın. Yoksa siz farketmeden işleriniz boşa gider. |
|
4615 | 49 | 3 | إن الذين يغضون أصواتهم عند رسول الله أولئك الذين امتحن الله قلوبهم للتقوى لهم مغفرة وأجر عظيم |
| | | Seslerini ALLAH'ın elçisinin huzurunda kısanlar öyle kimselerdir ki, ALLAH onların kalplerini erdemlilik için uygun hale getirmiştir. Onlar için bağışlanma ve büyük bir ödül vardır. |
|
4616 | 49 | 4 | إن الذين ينادونك من وراء الحجرات أكثرهم لا يعقلون |
| | | Odaların/duvarların ardından sana seslenenlerin çoğu düşüncesiz kimselerdir. |
|
4617 | 49 | 5 | ولو أنهم صبروا حتى تخرج إليهم لكان خيرا لهم والله غفور رحيم |
| | | Sen yanlarına çıkıncaya kadar sabretselerdi kendileri için daha iyi olurdu. ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir. |
|
4618 | 49 | 6 | يا أيها الذين آمنوا إن جاءكم فاسق بنبإ فتبينوا أن تصيبوا قوما بجهالة فتصبحوا على ما فعلتم نادمين |
| | | Ey inananlar, kötü huylara sahip birisi size bir haber getirirse onu araştırınız. Yoksa bilmeden bir topluluğa karşı haksızlık edersiniz ve daha sonra yaptığınızdan pişmanlık duyarsınız. |
|