نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
446 | 3 | 153 | إذ تصعدون ولا تلوون على أحد والرسول يدعوكم في أخراكم فأثابكم غما بغم لكيلا تحزنوا على ما فاتكم ولا ما أصابكم والله خبير بما تعملون |
| | | Elçi arkanızdan çağırmasına rağmen siz hiç kimseye dönüp bakmaksızın tepeyi tırmanıyordunuz. Yitirdiklerinize ve başınıza gelenlere üzülmeyesiniz diye size keder üstüne keder verdi. ALLAH yaptıklarınızdan Haberdardır. |
|
447 | 3 | 154 | ثم أنزل عليكم من بعد الغم أمنة نعاسا يغشى طائفة منكم وطائفة قد أهمتهم أنفسهم يظنون بالله غير الحق ظن الجاهلية يقولون هل لنا من الأمر من شيء قل إن الأمر كله لله يخفون في أنفسهم ما لا يبدون لك يقولون لو كان لنا من الأمر شيء ما قتلنا هاهنا قل لو كنتم في بيوتكم لبرز الذين كتب عليهم القتل إلى مضاجعهم وليبتلي الله ما في صدوركم وليمحص ما في قلوبكم والله عليم بذات الصدور |
| | | Sonra o üzüntünün ardından, içinizden bir grubu sakinleştiren güven dolu bir uykuyu üzerinize indirdi. Bir kısmınız bencilce kendi derdine düşmüş, cahiliye döneminde olduğu gibi ALLAH hakkında yanlış düşünceler üretiyor ve, "Bu işte bir yetkimiz varmı," diyordu. "Tüm yetki ALLAH'ındır," de. Sana açmadıklarını içlerinde gizliyorlardı. "Bizim bir yetkimiz olsaydı burada öldürülmezdik," diyorlar. De ki, "Evlerinizde dahi olsaydınız, aranızda ölmesi kararlaştırılanlar devrilecekleri yere doğru sürüneceklerdi." ALLAH böylece göğüslerinizdekini dener ve kalplerinizdekini arıtır. ALLAH en gizli düşünceleri bilir |
|
448 | 3 | 155 | إن الذين تولوا منكم يوم التقى الجمعان إنما استزلهم الشيطان ببعض ما كسبوا ولقد عفا الله عنهم إن الله غفور حليم |
| | | İki ordunun çarpıştığı gün geriye dönenlerinizi yaptıkları bazı işlerden dolayı şeytan kaydırmak istemişti. Ancak ALLAH onları affetti. ALLAH gerçekten çok Bağışlayıcı, çok Şefkatlidir. |
|
449 | 3 | 156 | يا أيها الذين آمنوا لا تكونوا كالذين كفروا وقالوا لإخوانهم إذا ضربوا في الأرض أو كانوا غزى لو كانوا عندنا ما ماتوا وما قتلوا ليجعل الله ذلك حسرة في قلوبهم والله يحيي ويميت والله بما تعملون بصير |
| | | İnananlar! Yolculuğa çıkan veya savaşa giden kardeşleri için, "Bizimle kalsalardı ne ölür ne de öldürülürlerdi," diyen inkarcılar gibi olmayın. ALLAH bu tip düşünceyi kalplerinde bir üzüntü kaynağı yapar. Yaşatan da öldüren de ALLAH'tır. ALLAH yaptıklarınızı Görüyor. |
|
450 | 3 | 157 | ولئن قتلتم في سبيل الله أو متم لمغفرة من الله ورحمة خير مما يجمعون |
| | | ALLAH yolunda ölür yahut öldürülürseniz, ALLAH'ın bağışlaması ve rahmetine kavuşmuş olursunuz ki bu onların tüm topladıklardından daha iyidir. |
|
451 | 3 | 158 | ولئن متم أو قتلتم لإلى الله تحشرون |
| | | Ölürseniz de öldürülürseniz de ALLAH'ın huzuruna çıkarılacaksınız. |
|
452 | 3 | 159 | فبما رحمة من الله لنت لهم ولو كنت فظا غليظ القلب لانفضوا من حولك فاعف عنهم واستغفر لهم وشاورهم في الأمر فإذا عزمت فتوكل على الله إن الله يحب المتوكلين |
| | | ALLAH'ın sana bir bağışı olarak onlara yumuşak davrandın. Kaba ve katı yürekli olsaydın çevrenden dağılır giderlerdi. Onları affet, bağışlanmalarını dile ve yapılacak işler hakkında onlara danış. Karar verince de ALLAH'a güven; ALLAH güvenenleri sever. |
|
453 | 3 | 160 | إن ينصركم الله فلا غالب لكم وإن يخذلكم فمن ذا الذي ينصركم من بعده وعلى الله فليتوكل المؤمنون |
| | | ALLAH sizi desteklerse hiç bir güç sizi yenemez. Sizi terk ederse, artık size kim yardım edebilir ki? İnananlar ALLAH'a güvensin. |
|
454 | 3 | 161 | وما كان لنبي أن يغل ومن يغلل يأت بما غل يوم القيامة ثم توفى كل نفس ما كسبت وهم لا يظلمون |
| | | Bir peygamber ganimet mallarından hakkından fazlasını alamaz. Kim hakkından fazlasını alırsa diriliş günü o fazlalıkla gelir. Sonra herkese kazandığının karşılığı tam ödenir ve haksızlığa uğratılmazlar. |
|
455 | 3 | 162 | أفمن اتبع رضوان الله كمن باء بسخط من الله ومأواه جهنم وبئس المصير |
| | | ALLAH'ın rızasını gözeten bir kimse ALLAH'ın öfkesine uğrayan gibi olur mu? Onun yeri cehennemdir; o ne kötü bir sonuçtur! |
|