نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
4255 | 41 | 37 | ومن آياته الليل والنهار والشمس والقمر لا تسجدوا للشمس ولا للقمر واسجدوا لله الذي خلقهن إن كنتم إياه تعبدون |
| | | Gece, gündüz, güneş ve ay O'nun ayetlerindendir. Güneşe ve ay'a secde etmeyin, onları yaratan ALLAH'a secde edin. O'na kulluk edecekseniz. |
|
4256 | 41 | 38 | فإن استكبروا فالذين عند ربك يسبحون له بالليل والنهار وهم لا يسأمون |
| | | Büyüklenirlerse, Rabbinin yanındakiler hiç yorulmadan gece gündüz O'nu yüceltirler. |
|
4257 | 41 | 39 | ومن آياته أنك ترى الأرض خاشعة فإذا أنزلنا عليها الماء اهتزت وربت إن الذي أحياها لمحيي الموتى إنه على كل شيء قدير |
| | | Kupkuru gördüğün toprağın üzerine su yağdırdığımızda onun titreşip kabarması da O'nun ayetlerindendir. Onu dirilten ölüleri de diriltir. O, herşeye gücü yetendir. |
|
4258 | 41 | 40 | إن الذين يلحدون في آياتنا لا يخفون علينا أفمن يلقى في النار خير أم من يأتي آمنا يوم القيامة اعملوا ما شئتم إنه بما تعملون بصير |
| | | Ayetlerimiz konusunda çarpıtmalar yapanlar bizden gizli kalmaz. Ateşe atılan mı, yoksa diriliş gününde güven içinde bize gelen mi daha iyidir? Dilediğiniz gibi davranın. O, yaptıklarınızı elbette Görendir. |
|
4259 | 41 | 41 | إن الذين كفروا بالذكر لما جاءهم وإنه لكتاب عزيز |
| | | Kendilerine mesaj ulaştıktan sonra onu inkar edenler bilsin ki o üstün bir kitaptır. |
|
4260 | 41 | 42 | لا يأتيه الباطل من بين يديه ولا من خلفه تنزيل من حكيم حميد |
| | | Batıl, onun ne önündenne de ardından yaklaşamaz. Bilge ve övgüye layık olanın indirdiği bir vahiydir. |
|
4261 | 41 | 43 | ما يقال لك إلا ما قد قيل للرسل من قبلك إن ربك لذو مغفرة وذو عقاب أليم |
| | | Senin için söylenilenler, senden önceki elçiler için söylenilenlerin aynısıdır. Kuşkusuz senin Rabbin hem bağışlanma sahibi, hem de acı azap sahibidir. |
|
4262 | 41 | 44 | ولو جعلناه قرآنا أعجميا لقالوا لولا فصلت آياته أأعجمي وعربي قل هو للذين آمنوا هدى وشفاء والذين لا يؤمنون في آذانهم وقر وهو عليهم عمى أولئك ينادون من مكان بعيد |
| | | Onu yabancı dilde bir Kuran kılsaydık, "Onun ayetleri açıklanmalı değil miydi?" diyeceklerdi. İster yabancı dil, ister Arapça olsun, de ki, "O, inananlar için (dilleri sözkonusu olmaksızın) bir rehber ve şifadır. İnanmıyanların ise kulaklarında ağırlık vardır. Onlara sanki uzak bir yerden sesleniliyor gibi onlara kapalıdır." |
|
4263 | 41 | 45 | ولقد آتينا موسى الكتاب فاختلف فيه ولولا كلمة سبقت من ربك لقضي بينهم وإنهم لفي شك منه مريب |
| | | Biz Musa'ya kitabı (İbranice) verdik, onda da anlaşmazlığa düştüler. Rabbinin vermiş olduğu bir söz olmasaydıaralarında yargı verilirdi. Gerçekten onlar ondan kuşku ve şüphe içindedirler. |
|
4264 | 41 | 46 | من عمل صالحا فلنفسه ومن أساء فعليها وما ربك بظلام للعبيد |
| | | Kim erdemli davranırsa kendi yararınadır. Kim kötü davranırsa kendi zararınadır. Rabbin, kullara zulmetmez. |
|