نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
407 | 3 | 114 | يؤمنون بالله واليوم الآخر ويأمرون بالمعروف وينهون عن المنكر ويسارعون في الخيرات وأولئك من الصالحين |
| | | ALLAH'a ve ahiret gününe inanırlar, iyiliği öğütler kötülükten sakındırır ve iyi işlere koşuşurlar. İşte onlar iyilerdendir. |
|
408 | 3 | 115 | وما يفعلوا من خير فلن يكفروه والله عليم بالمتقين |
| | | Yaptıkları hiç bir iyilik karşılıksız kalmıyacaktır. ALLAH erdemlileri çok iyi bilir. |
|
409 | 3 | 116 | إن الذين كفروا لن تغني عنهم أموالهم ولا أولادهم من الله شيئا وأولئك أصحاب النار هم فيها خالدون |
| | | İnkar edenlerin ne paraları ne de çocukları ALLAH'a karşı kendilerine hiç bir yarar sağlamıyacaktır. Onlar ateşin halkıdır ve orada sürekli kalıcıdırlar. |
|
410 | 3 | 117 | مثل ما ينفقون في هذه الحياة الدنيا كمثل ريح فيها صر أصابت حرث قوم ظلموا أنفسهم فأهلكته وما ظلمهم الله ولكن أنفسهم يظلمون |
| | | Bu dünya hayatındaki harcamaları, kendi kendilerine zulmeden bir topluluğun ekinine vurup mahfeden dondurucu bir rüzgar gibidir. ALLAH onlara zulmetmedi; fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı |
|
411 | 3 | 118 | يا أيها الذين آمنوا لا تتخذوا بطانة من دونكم لا يألونكم خبالا ودوا ما عنتم قد بدت البغضاء من أفواههم وما تخفي صدورهم أكبر قد بينا لكم الآيات إن كنتم تعقلون |
| | | İnananlar, size kötülük etmekten geri durmayan, sizin sıkıntıya düşmenizi isteyen kimseleri sırdaş edinmeyin. Ağızlarından kin ve nefret taşmaktadır. Göğüslerinde gizledikleri ise daha büyük. Size ayetleri açıkladık; düşünürseniz, |
|
412 | 3 | 119 | ها أنتم أولاء تحبونهم ولا يحبونكم وتؤمنون بالكتاب كله وإذا لقوكم قالوا آمنا وإذا خلوا عضوا عليكم الأنامل من الغيظ قل موتوا بغيظكم إن الله عليم بذات الصدور |
| | | İşte sizler, onlar sizi sevmediği halde onları sevenlersiniz! Üstelik siz bütün kitaplara/kitabın tümüne inanırsınız. Sizinle karşılaştıkları zaman "İnandık," derler, yalnız kaldıklarında ise size olan öfkelerinden dolayı parmaklarını ısırırlar. De ki: "Öfkenizden canınız çıksın." Kuşkusuz ALLAH göğüslerin özünü Bilendir. |
|
413 | 3 | 120 | إن تمسسكم حسنة تسؤهم وإن تصبكم سيئة يفرحوا بها وإن تصبروا وتتقوا لا يضركم كيدهم شيئا إن الله بما يعملون محيط |
| | | Size bir iyilik dokunsa onlara üzüntü verir, başınıza bir kötülük gelse ona sevinirler. Zorluklara karşı direnir ve erdemli davranırsanız entrikaları size hiç bir zarar vermez. ALLAH tüm yaptıklarını kontrol eder. |
|
414 | 3 | 121 | وإذ غدوت من أهلك تبوئ المؤمنين مقاعد للقتال والله سميع عليم |
| | | Hani sen, sabah erkenden ailenden ayrılarak inananları savaşta tutacakları noktalara yerleştiriyordun. Elbette ALLAH İşitir, Bilir. |
|
415 | 3 | 122 | إذ همت طائفتان منكم أن تفشلا والله وليهما وعلى الله فليتوكل المؤمنون |
| | | Sizden iki grup nerede ise bozguna uğradı. Oysa ALLAH onların Sahibiydi. İnananlar ALLAH'a güvensin. |
|
416 | 3 | 123 | ولقد نصركم الله ببدر وأنتم أذلة فاتقوا الله لعلكم تشكرون |
| | | Nitekim siz zayıf durumda iken, Bedir'de, ALLAH size yardım edip zafere ulaştırdı. Teşekkürünüzü belirtmek için ALLAH'ı dinlemelisiniz |
|