نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
3889 | 37 | 101 | فبشرناه بغلام حليم |
| | | Biz de onu halim bir çocukla müjdeledik. |
|
3890 | 37 | 102 | فلما بلغ معه السعي قال يا بني إني أرى في المنام أني أذبحك فانظر ماذا ترى قال يا أبت افعل ما تؤمر ستجدني إن شاء الله من الصابرين |
| | | Böylece (çocuk) onun yanında koşabilecek çağa erişince (İbrahim ona): “Oğlum” dedi. “Gerçekten ben seni rüyamda boğazlıyorken gördüm. Bir bak, sen ne düşünüyorsun.” (Oğlu İsmail) Dedi ki: “Babacığım, emrolunduğun şeyi yap. İnşaAllah, beni sabredenlerden bulacaksın.” |
|
3891 | 37 | 103 | فلما أسلما وتله للجبين |
| | | Sonunda ikisi de (Allah’ın emrine ve takdirine) teslim olup (babası, İsmail’i kurban etmek için) onu alnı üzerine yatırdı. |
|
3892 | 37 | 104 | وناديناه أن يا إبراهيم |
| | | Biz ona: “Ey İbrahim” diye seslendik. |
|
3893 | 37 | 105 | قد صدقت الرؤيا إنا كذلك نجزي المحسنين |
| | | “Gerçekten sen, rüyayı doğruladın. Şüphesiz Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz.” |
|
3894 | 37 | 106 | إن هذا لهو البلاء المبين |
| | | Doğrusu bu, apaçık bir imtihandı. |
|
3895 | 37 | 107 | وفديناه بذبح عظيم |
| | | Ve ona büyük bir kurbanı fidye olarak verdik. |
|
3896 | 37 | 108 | وتركنا عليه في الآخرين |
| | | Sonra gelenler arasında ona (hayırlı ve şerefli bir isim) bıraktık. |
|
3897 | 37 | 109 | سلام على إبراهيم |
| | | İbrahim’e selam olsun. |
|
3898 | 37 | 110 | كذلك نجزي المحسنين |
| | | Biz, ihsanda bulunanları böyle ödüllendiririz. |
|