نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
3471 | 31 | 2 | تلك آيات الكتاب الحكيم |
| | | Şunlar, hikmetli Kitabın ayetleridir. |
|
3472 | 31 | 3 | هدى ورحمة للمحسنين |
| | | Güzel davrananlara yol gösterici ve rahmet olarak (indirilmiştir). |
|
3473 | 31 | 4 | الذين يقيمون الصلاة ويؤتون الزكاة وهم بالآخرة هم يوقنون |
| | | Onlar ki namazı kılarlar, zekatı verirler ve onlar ahirete de kesin olarak inanırlar. |
|
3474 | 31 | 5 | أولئك على هدى من ربهم وأولئك هم المفلحون |
| | | İşte onlar, Rableri tarafından (gösterilen) doğru bir yol üzerindedirler ve onlar, umduklarına ereceklerdir. |
|
3475 | 31 | 6 | ومن الناس من يشتري لهو الحديث ليضل عن سبيل الله بغير علم ويتخذها هزوا أولئك لهم عذاب مهين |
| | | İnsanlardan kimi var ki; bilgisizce (insanları) Allah'ın yolundan saptırmak ve onunla alay etmek için boş hadisi (eğlence sözünü) satın alır. İşte onlara küçük düşürücü bir azab vardır. |
|
3476 | 31 | 7 | وإذا تتلى عليه آياتنا ولى مستكبرا كأن لم يسمعها كأن في أذنيه وقرا فبشره بعذاب أليم |
| | | Ona ayetlerimiz okunduğu zaman sanki onları hiç işitmemiş, sanki kulaklarında ağırlık varmış gibi büyüklük taslayarak döner. Ona acı bir azabı müjdele. |
|
3477 | 31 | 8 | إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات لهم جنات النعيم |
| | | İnanan ve iyi işler yapanlara ni'meti bol cennetler vardır. |
|
3478 | 31 | 9 | خالدين فيها وعد الله حقا وهو العزيز الحكيم |
| | | Orada ebedi kalacaklardır. (Bu,) Allah'ın gerçek va'didir. O üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir. |
|
3479 | 31 | 10 | خلق السماوات بغير عمد ترونها وألقى في الأرض رواسي أن تميد بكم وبث فيها من كل دابة وأنزلنا من السماء ماء فأنبتنا فيها من كل زوج كريم |
| | | (Allah), gökleri görebildiğiniz bir direk olmadan yarattı, sizi sarsar diye yere de sağlam ve yüksek dağlar attı ve orada her çeşit canlıyı yaydı. Gökten bir su indirdik de orada her güzel çifti bitirdik. |
|
3480 | 31 | 11 | هذا خلق الله فأروني ماذا خلق الذين من دونه بل الظالمون في ضلال مبين |
| | | İşte bunlar, Allah'ın yarattıklarıdır. Gösterin bana, O'ndan başka(tanrı dedik)leri(niz) ne yarattı? Doğrusu o zalimler, açık bir sapıklık içindedirler. |
|