نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
3362 | 29 | 22 | وما أنتم بمعجزين في الأرض ولا في السماء وما لكم من دون الله من ولي ولا نصير |
| | | Siz ne yeryüzünde ne de gökte bunu engelleyemezsiniz. Sizin ALLAH'tan başka Sahibiniz ve Yardımcınız yoktur. |
|
3363 | 29 | 23 | والذين كفروا بآيات الله ولقائه أولئك يئسوا من رحمتي وأولئك لهم عذاب أليم |
| | | ALLAH'ın ayet ve mucizelerini ve O'nunla karşılaşmayı inkar edenler, Rahmetimden ümit kesenlerdir. Onlar acı bir cezayı haketmişlerdir. |
|
3364 | 29 | 24 | فما كان جواب قومه إلا أن قالوا اقتلوه أو حرقوه فأنجاه الله من النار إن في ذلك لآيات لقوم يؤمنون |
| | | Halkının karşılığı, "Onu öldürün, yahut yakın,"demelerinden başka bir şey olmadı. Ancak ALLAH onu ateşten kurtardı. İnanan bir toplum için bunda dersler vardır. |
|
3365 | 29 | 25 | وقال إنما اتخذتم من دون الله أوثانا مودة بينكم في الحياة الدنيا ثم يوم القيامة يكفر بعضكم ببعض ويلعن بعضكم بعضا ومأواكم النار وما لكم من ناصرين |
| | | Dedi ki, "Sizin ALLAH'ın yanında putlara tapmanız, sadece dünya hayatında aranızdaki dostluğu korumak amacıyladır. Fakat sonra, diriliş gününde birbirinizi inkar edersiniz, birbirinizi lanetlersiniz. Varacağınız yer ateştir ve orada yardımcı bulamazsınız." |
|
3366 | 29 | 26 | فآمن له لوط وقال إني مهاجر إلى ربي إنه هو العزيز الحكيم |
| | | Bunun üzerine ona Lut inandı ve, "Ben Rabbime göç ediyorum. Kuşkusuz O Üstündür, Bilgedir,"dedi. |
|
3367 | 29 | 27 | ووهبنا له إسحاق ويعقوب وجعلنا في ذريته النبوة والكتاب وآتيناه أجره في الدنيا وإنه في الآخرة لمن الصالحين |
| | | O'na (İbrahim'e) İshak ve Yakub'u bağışladık. Soyuna peygamberlik ve kitap verdik. Ödülünü bu dünyada verdik ve ahirette de erdemlilerle birlikte olacaktır. |
|
3368 | 29 | 28 | ولوطا إذ قال لقومه إنكم لتأتون الفاحشة ما سبقكم بها من أحد من العالمين |
| | | Lutu da gönderdik. Halkına dedi ki: "Sizden önce hiç kimsenin işlemediği boyutta bir günahı işliyorsunuz." |
|
3369 | 29 | 29 | أئنكم لتأتون الرجال وتقطعون السبيل وتأتون في ناديكم المنكر فما كان جواب قومه إلا أن قالوا ائتنا بعذاب الله إن كنت من الصادقين |
| | | "Siz erkeklerle cinsel ilişki kuruyor, yolları kesiyor ve toplantılarınızda her kötülüğü işliyorsunuz." Halkının biricik karşılığı, "Doğrulardan isen ALLAH'ın azabını getir bakalım,"demeleri oldu. |
|
3370 | 29 | 30 | قال رب انصرني على القوم المفسدين |
| | | "Rabbim, şu bozguncu topluluğa karşı bana zafer ver,"dedi. |
|
3371 | 29 | 31 | ولما جاءت رسلنا إبراهيم بالبشرى قالوا إنا مهلكو أهل هذه القرية إن أهلها كانوا ظالمين |
| | | Elçilerimiz İbrahim'e müjdeyle vardıklarında, "Bu kentin (Sodom) halkını yok etmek üzereyiz. Çünkü oranın halkı zalim oldular,"dediler. |
|