نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
3197 | 27 | 38 | قال يا أيها الملأ أيكم يأتيني بعرشها قبل أن يأتوني مسلمين |
| | | Dedi ki, "Ey konseyim, onlar bana müslümanlar olarak gelmeden önce hanginiz onun tahtını bana getirebilir?" |
|
3198 | 27 | 39 | قال عفريت من الجن أنا آتيك به قبل أن تقوم من مقامك وإني عليه لقوي أمين |
| | | Cinlerden bir ifrit, "Sen daha yerinden kalkmadan onu sana getirebilirim. Bunu becerebilecek güce sahibim," dedi. |
|
3199 | 27 | 40 | قال الذي عنده علم من الكتاب أنا آتيك به قبل أن يرتد إليك طرفك فلما رآه مستقرا عنده قال هذا من فضل ربي ليبلوني أأشكر أم أكفر ومن شكر فإنما يشكر لنفسه ومن كفر فإن ربي غني كريم |
| | | Kitap bilgisine sahip olan birisi de, "Ben onu, gözünü kırpman için geçen süreden daha çabuk getirebilirim," dedi. Onu yanında duruyor görünce, "Bu Rabbimin bir lütfudur. Şükür mü, yoksa nankörlük mü edeceğimi sınıyor. Şükreden kendisi için şükretmiş olur. Nankörlük eden de, bilsin ki benim Rabbim Zengindir, Şereflidir," dedi. |
|
3200 | 27 | 41 | قال نكروا لها عرشها ننظر أتهتدي أم تكون من الذين لا يهتدون |
| | | "Tahtının biçimini değiştirin, bakalım doğruyu bulabilecek mi, yoksa doğruyu bulamıyanlardan mı olacak?" |
|
3201 | 27 | 42 | فلما جاءت قيل أهكذا عرشك قالت كأنه هو وأوتينا العلم من قبلها وكنا مسلمين |
| | | (Kadın lider) varınca kendisine, "Senin tahtın buna mı benziyor?" dendi. "Tıpkı o," dedi, "Bize ondan önce bilgi verilmişti ve biz müslüman idik." |
|
3202 | 27 | 43 | وصدها ما كانت تعبد من دون الله إنها كانت من قوم كافرين |
| | | Onu, ALLAH'tan başka taptıkları saptırmıştı. İnkarcı bir topluluğun bir bireyi idi. |
|
3203 | 27 | 44 | قيل لها ادخلي الصرح فلما رأته حسبته لجة وكشفت عن ساقيها قال إنه صرح ممرد من قوارير قالت رب إني ظلمت نفسي وأسلمت مع سليمان لله رب العالمين |
| | | Ona, "Sarayın salonuna gir," dendi. Sarayın salonunu görünce, su havuzu sanarak bacaklarını sıvadı. (Süleyman) dedi ki, "Bu, kristalle döşenmiş bir salondur." (Kadın lider), "Rabbim, kendime haksızlık etmişim. Süleyman ile birlikte evrenlerin Rabbi ALLAH'a teslim oldum," dedi |
|
3204 | 27 | 45 | ولقد أرسلنا إلى ثمود أخاهم صالحا أن اعبدوا الله فإذا هم فريقان يختصمون |
| | | Semud'a kardeşleri Salih'i, "ALLAH'a kulluk edin," desin diye gönderdik. Bunun üzerine, çekişen iki gruba ayrıldılar. |
|
3205 | 27 | 46 | قال يا قوم لم تستعجلون بالسيئة قبل الحسنة لولا تستغفرون الله لعلكم ترحمون |
| | | "Halkım," dedi, "neden iyilik yerine kötülükte acele ediyorsunuz? Merhamet edilmeniz için ALLAH'tan bağışlanma dilemeniz gerekmez miydi?" |
|
3206 | 27 | 47 | قالوا اطيرنا بك وبمن معك قال طائركم عند الله بل أنتم قوم تفتنون |
| | | Dediler ki, "Sen ve beraberindekiler bize uğursuzluk getirdiniz." Dedi ki, " Sizin uğursuzluğunuz ALLAH'tan gelmektedir. Doğrusu siz sınava sokulan bir toplumsunuz." |
|