نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
3161 | 27 | 2 | هدى وبشرى للمؤمنين |
| | | İnananlara yol gösterici ve müjdedir. |
|
3162 | 27 | 3 | الذين يقيمون الصلاة ويؤتون الزكاة وهم بالآخرة هم يوقنون |
| | | Onlar ki namazı kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de kesin olarak inanırlar. |
|
3163 | 27 | 4 | إن الذين لا يؤمنون بالآخرة زينا لهم أعمالهم فهم يعمهون |
| | | Ahirete inanmayanların işlerini kendilerine süslemişizdir, onlar körü körüne bocalarlar. |
|
3164 | 27 | 5 | أولئك الذين لهم سوء العذاب وهم في الآخرة هم الأخسرون |
| | | Onlar, öyle kimselerdir ki, en kötü azab kendilerinindir. Ve onlar ahirette de en çok ziyana uğrayanlardır. |
|
3165 | 27 | 6 | وإنك لتلقى القرآن من لدن حكيم عليم |
| | | (Ey Muhammed) Sana bu Kur'an, hüküm ve hikmet sahibi, (herşeyi) bilen (Allah) katından verilmektedir. |
|
3166 | 27 | 7 | إذ قال موسى لأهله إني آنست نارا سآتيكم منها بخبر أو آتيكم بشهاب قبس لعلكم تصطلون |
| | | Musa, ailesine: "Ben bir ateş gördüm (gidip) size ondan bir haber getireyim, yahut size bir ateş koru getireyim de ısınasınız." demişti. |
|
3167 | 27 | 8 | فلما جاءها نودي أن بورك من في النار ومن حولها وسبحان الله رب العالمين |
| | | Oraya gelince (kendisine) seslenildi: "Ateşin içinde bulunan da, çevresinde olan da mübarek kılındı. Alemlerin Rabbi Allah, eksikliklerden münezzehtir." |
|
3168 | 27 | 9 | يا موسى إنه أنا الله العزيز الحكيم |
| | | Ey Musa, gerçek şu ki ben, güçlü, hüküm ve hikmet sahibi olan Allah'ım! |
|
3169 | 27 | 10 | وألق عصاك فلما رآها تهتز كأنها جان ولى مدبرا ولم يعقب يا موسى لا تخف إني لا يخاف لدي المرسلون |
| | | Asanı at! (Musa attığı) asasının küçük bir yılan gibi titreştiğini görünce (korkudan) arkaya dön(üp kaç)dı, geri dön(üp bak)madı (bile). "Ey Musa korkma, çünkü ben (evet), benim huzurumda elçiler korkmaz(lar)." |
|
3170 | 27 | 11 | إلا من ظلم ثم بدل حسنا بعد سوء فإني غفور رحيم |
| | | Ancak zulmeden, sonra yaptığı kötülüğün yerine iyilik yapan olursa ona karşı da ben bağışlayıcı, esirgeyiciyim. |
|