نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
2986 | 26 | 54 | إن هؤلاء لشرذمة قليلون |
| | | "Gerçek şu ki bunlar azınlık olan bir topluluktur;" |
|
2987 | 26 | 55 | وإنهم لنا لغائظون |
| | | "Ve elbette bize karşı da büyük bir öfke beslemektedirler." |
|
2988 | 26 | 56 | وإنا لجميع حاذرون |
| | | 'Biz ise uyanık bir toplumuz" (dedi). |
|
2989 | 26 | 57 | فأخرجناهم من جنات وعيون |
| | | Böylelikle Biz onları (Firavun ve kavmini) bahçelerden ve pınarlardan sürüp çıkardık; |
|
2990 | 26 | 58 | وكنوز ومقام كريم |
| | | Hazinelerden ve soylu makam(lar)dan da. |
|
2991 | 26 | 59 | كذلك وأورثناها بني إسرائيل |
| | | İşte böyle; bunlara İsrailoğulları'nı mirasçı kıldık. |
|
2992 | 26 | 60 | فأتبعوهم مشرقين |
| | | Böylece (Firavun ve ordusu) güneşin doğuş vakti onları izlemeye koyuldular. |
|
2993 | 26 | 61 | فلما تراءى الجمعان قال أصحاب موسى إنا لمدركون |
| | | İki topluluk birbirini gördükleri zaman Musa'nın adamları: "Gerçekten yakalandık" dediler. |
|
2994 | 26 | 62 | قال كلا إن معي ربي سيهدين |
| | | (Musa:) "Hayır" dedi. "Şüphesiz Rabbim, benimle beraberdir; bana yol gösterecektir." |
|
2995 | 26 | 63 | فأوحينا إلى موسى أن اضرب بعصاك البحر فانفلق فكان كل فرق كالطود العظيم |
| | | Bunun üzerine Musa'ya: "Asanla denize vur" diye vahyettik. (Vurdu ve) Deniz hemencecik yarılıverdi de her parçası kocaman bir dağ gibi oldu. |
|