نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
2705 | 23 | 32 | فأرسلنا فيهم رسولا منهم أن اعبدوا الله ما لكم من إله غيره أفلا تتقون |
| | | Onların içinden “Yalnız bir Allah'a ibadet ediniz, zira sizin O’ndan başka tanrınız yoktur. Gerçek bu iken hâlâ şirkten sakınmaz mısınız?” diyen bir peygamber gönderdik. |
|
2706 | 23 | 33 | وقال الملأ من قومه الذين كفروا وكذبوا بلقاء الآخرة وأترفناهم في الحياة الدنيا ما هذا إلا بشر مثلكم يأكل مما تأكلون منه ويشرب مما تشربون |
| | | Onun halkından kâfir olup âhiret buluşmasını yalan sayan ve kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz eşraf takımı: “Bu,” dediler, “sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, baksanıza sizin yediklerinizden yiyor, sizin içtiklerinizden içiyor. Eğer siz, sizin gibi bir beşere itaat edecek olursanız, büyük bir kayba ve hüsrana uğrarsınız.” |
|
2707 | 23 | 34 | ولئن أطعتم بشرا مثلكم إنكم إذا لخاسرون |
| | | Onun halkından kâfir olup âhiret buluşmasını yalan sayan ve kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz eşraf takımı: “Bu,” dediler, “sizin gibi bir insandan başka bir şey değil, baksanıza sizin yediklerinizden yiyor, sizin içtiklerinizden içiyor. Eğer siz, sizin gibi bir beşere itaat edecek olursanız, büyük bir kayba ve hüsrana uğrarsınız.” |
|
2708 | 23 | 35 | أيعدكم أنكم إذا متم وكنتم ترابا وعظاما أنكم مخرجون |
| | | “Ne o,” dediler, bu adam siz ölüp de toprak ve kemik haline geldikten sonra sizin diriltilip mezardan çıkarılacağınızı mı vâd ediyor?” |
|
2709 | 23 | 36 | هيهات هيهات لما توعدون |
| | | “Heyhat! Heyhat! Size vâd edilen şey ne kadar da uzak!” |
|
2710 | 23 | 37 | إن هي إلا حياتنا الدنيا نموت ونحيا وما نحن بمبعوثين |
| | | “Hayat sadece dünya hayatından ibarettir, ölür gideriz, ancak bir kere yaşarız ve ölümden sonra asla diriltilmeyiz!” |
|
2711 | 23 | 38 | إن هو إلا رجل افترى على الله كذبا وما نحن له بمؤمنين |
| | | “Bu adam, uydurduğu yalanı Allah'a mal eden bir iftiracıdan başkası değildir ve biz hiçbir surette ona inanmayız!” |
|
2712 | 23 | 39 | قال رب انصرني بما كذبون |
| | | O Resul: “Ya Rabbî, dedi, beni yalancı saymalarına karşı Sen bana yardım eyle!” |
|
2713 | 23 | 40 | قال عما قليل ليصبحن نادمين |
| | | Allah buyurdu: “Tasalanma, çok geçmeden onlar pişman olacaklardır!” |
|
2714 | 23 | 41 | فأخذتهم الصيحة بالحق فجعلناهم غثاء فبعدا للقوم الظالمين |
| | | Derken korkunç bir ses onları bastırıverdi. Adalet yerini buldu. Onları sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler güruhunun canı cehenneme! [40,78] |
|