نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
2385 | 20 | 37 | ولقد مننا عليك مرة أخرى |
| | | "And olsun biz, sana diğer bir defa daha ihsan etmiştik" |
|
2386 | 20 | 38 | إذ أوحينا إلى أمك ما يوحى |
| | | Hani bir vakit ilham edilmesi gereken (ancak ilham ile bilinebilen) şu ilhamı annene verdik: |
|
2387 | 20 | 39 | أن اقذفيه في التابوت فاقذفيه في اليم فليلقه اليم بالساحل يأخذه عدو لي وعدو له وألقيت عليك محبة مني ولتصنع على عيني |
| | | "Onu (Musa'yı) tabut içine koy da denize bırak. Deniz de onu sahile atsın. Onu hem bana düşman, hem ona düşman olan biri alsın." Bir de benim gözetimim altında yetiştirilmen için, üzerine katımdan bir sevgi bırakmıştım. (Ey Musa!) |
|
2388 | 20 | 40 | إذ تمشي أختك فتقول هل أدلكم على من يكفله فرجعناك إلى أمك كي تقر عينها ولا تحزن وقتلت نفسا فنجيناك من الغم وفتناك فتونا فلبثت سنين في أهل مدين ثم جئت على قدر يا موسى |
| | | Hani kız kardeşin (Firavun'un sarayına) giderek: "Ona bakacak birini size buluvereyim mi? diyordu. Böylece seni tekrar annene verdik ki, gözü aydın olsun da kederlenmesin. Hem sen, bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardık. Seni çeşitli musibetlerle imtihan ettik. Bu sebeple yıllarca Medyen halkı içinde kaldın. Sonra ey Musa! Belli bir çağa (peygamberlik görevini yüklenecek bir yaşa) geldin. |
|
2389 | 20 | 41 | واصطنعتك لنفسي |
| | | Ben, seni kendime (peygamber) seçtim. |
|
2390 | 20 | 42 | اذهب أنت وأخوك بآياتي ولا تنيا في ذكري |
| | | Sen kardeşinle birlikte mucizelerimle git. İkiniz de beni anmakta gevşeklik etmeyin. |
|
2391 | 20 | 43 | اذهبا إلى فرعون إنه طغى |
| | | Firavun'a gidin, çünkü o gerçekten azdı. |
|
2392 | 20 | 44 | فقولا له قولا لينا لعله يتذكر أو يخشى |
| | | Varın da ona yumuşak söz söyleyin; olur ki, öğüt dinler, yahut korkar. |
|
2393 | 20 | 45 | قالا ربنا إننا نخاف أن يفرط علينا أو أن يطغى |
| | | (Musa ile Harun) "Rabbimiz! Onun bize kötülük yapmasından veya azgınlığını artırmasından korkarız" dediler. |
|
2394 | 20 | 46 | قال لا تخافا إنني معكما أسمع وأرى |
| | | Allah buyurdu ki: "Korkmayın, zira ben sizinle beraberim, işitir ve görürüm." |
|