نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
2351 | 20 | 3 | إلا تذكرة لمن يخشى |
| | | Biz, Kur'an'ı sana, güçlük çekesin diye değil, ancak Allah'tan korkanlara bir öğüt olsun diye indirdik. |
|
2352 | 20 | 4 | تنزيلا ممن خلق الأرض والسماوات العلى |
| | | (Kur'an) yeri ve yüce gökleri yaratan Allah tarafından peyderpey indirilmiştir. |
|
2353 | 20 | 5 | الرحمن على العرش استوى |
| | | Rahman, Arş'a istiva etmiştir. |
|
2354 | 20 | 6 | له ما في السماوات وما في الأرض وما بينهما وما تحت الثرى |
| | | Göklerde, yerde ve ikisi arasında bulunan şeyler ile toprağın altında olanlar hep O'nundur. |
|
2355 | 20 | 7 | وإن تجهر بالقول فإنه يعلم السر وأخفى |
| | | Eğer sen, sözü açıktan söylersen, bilesin ki O, gizliyi de, gizlinin gizlisini de bilir. |
|
2356 | 20 | 8 | الله لا إله إلا هو له الأسماء الحسنى |
| | | Allah, kendisinden başka ilah olmayandır. En güzel isimler O'na mahsustur. |
|
2357 | 20 | 9 | وهل أتاك حديث موسى |
| | | (Resulüm!) Musa (olayının) haberi sana ulaştı mı? |
|
2358 | 20 | 10 | إذ رأى نارا فقال لأهله امكثوا إني آنست نارا لعلي آتيكم منها بقبس أو أجد على النار هدى |
| | | Hani o, bir ateş görmüş ve ailesine: Bekleyin! Eminim ki bir ateş gördüm. Belki ondan size bir meş'ale getiririm veya ateşin yanında bir rehber bulurum, demişti. |
|
2359 | 20 | 11 | فلما أتاها نودي يا موسى |
| | | Oraya vardığında kendisine (tarafımızdan): Ey Musa! diye seslenildi: |
|
2360 | 20 | 12 | إني أنا ربك فاخلع نعليك إنك بالواد المقدس طوى |
| | | Muhakkak ki ben, evet ben senin Rabbinim! Hemen pabuçlarını çıkar! Çünkü sen kutsal vadi Tuva'dasın! |
|