نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
1851 | 15 | 49 | نبئ عبادي أني أنا الغفور الرحيم |
| | | (Ey Muhammed), kullarıma haber ver: İşte ben öyle bağışlayan, öyle esirgeyenim. |
|
1852 | 15 | 50 | وأن عذابي هو العذاب الأليم |
| | | Fakat benim azabım da çok acı bir azabdır. |
|
1853 | 15 | 51 | ونبئهم عن ضيف إبراهيم |
| | | Onlara İbrahim'in konuklarından haber ver; |
|
1854 | 15 | 52 | إذ دخلوا عليه فقالوا سلاما قال إنا منكم وجلون |
| | | Onun yanına girmişler: "Selam" demişlerdi. O da: "Biz sizden korkuyoruz." dedi. |
|
1855 | 15 | 53 | قالوا لا توجل إنا نبشرك بغلام عليم |
| | | Korkma dediler, biz sana bilgin bir çocuk(un olacağını) müjdeleriz! |
|
1856 | 15 | 54 | قال أبشرتموني على أن مسني الكبر فبم تبشرون |
| | | Bana ihtiyarlık dokunduktan sonra mı beni müjdelediniz? Ne tuhaf bir şey ile müjdeliyorsunuz beni? dedi. |
|
1857 | 15 | 55 | قالوا بشرناك بالحق فلا تكن من القانطين |
| | | Sana gerçeği müjdeledik, umut kesenlerden olma! dediler. They said: We bring thee good tidings in truth. So be not thou of the despairing. |
|
1858 | 15 | 56 | قال ومن يقنط من رحمة ربه إلا الضالون |
| | | Sapıklardan başka kim Rabbinin rahmetinden umut keser? dedi. |
|
1859 | 15 | 57 | قال فما خطبكم أيها المرسلون |
| | | (İbrahim gelenlerin Hak elçileri melekler olduklarını anlayınca): "Ey elçiler, dedi, işiniz nedir?" |
|
1860 | 15 | 58 | قالوا إنا أرسلنا إلى قوم مجرمين |
| | | Biz suç işleyen bir kavme gönderildik, dediler. |
|