نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
1686 | 12 | 90 | قالوا أإنك لأنت يوسف قال أنا يوسف وهذا أخي قد من الله علينا إنه من يتق ويصبر فإن الله لا يضيع أجر المحسنين |
| | | “Aa! Sen, yoksa sen Yusuf musun?” dediler. O da: “Evet ben Yusuf'um, bu da kardeşim! Gerçekten Allah bizi lütfuna mazhar etti. Şu kesindir ki, kim Allah’ı sayıp haramlardan sakınır, itaatlara devam ve imtihanlara sabrederse, Allah da böyle güzel hareket edenlerin mükâfatını asla zayi etmez.” |
|
1687 | 12 | 91 | قالوا تالله لقد آثرك الله علينا وإن كنا لخاطئين |
| | | Kardeşleri de şöyle dediler: “Vallahi de, tallahi de Allah seni bize üstün kılmıştır. Doğrusu bizler suçlu idik!” |
|
1688 | 12 | 92 | قال لا تثريب عليكم اليوم يغفر الله لكم وهو أرحم الراحمين |
| | | Yusuf şöyle cevap verdi: “Bugün sizi kınayacak, serzenişte bulunacak değilim! Ben hakkımı helâl ettim. Allah da sizi affetsin. Çünkü merhamet edenlerin en merhametlisi O'dur.” |
|
1689 | 12 | 93 | اذهبوا بقميصي هذا فألقوه على وجه أبي يأت بصيرا وأتوني بأهلكم أجمعين |
| | | Şu gömleğimi alın, babamın yanına varıp onun yüzüne sürüverin, o zaman gözü açılacaktır. Sonra da bütün çoluk çocuğunuzla buyurun, yanıma gelin.” |
|
1690 | 12 | 94 | ولما فصلت العير قال أبوهم إني لأجد ريح يوسف لولا أن تفندون |
| | | Kafile daha Mısır'dan ayrılır ayrılmaz, öteden babaları:“Şayet ‘Bunadı’ demezseniz, doğrusu, ben Yusuf’un kokusunu alıyorum!” dedi. |
|
1691 | 12 | 95 | قالوا تالله إنك لفي ضلالك القديم |
| | | Oradakiler: “Vallahi, dediler, sen hâlâ, o eski saflığında devam etmektesin.” |
|
1692 | 12 | 96 | فلما أن جاء البشير ألقاه على وجهه فارتد بصيرا قال ألم أقل لكم إني أعلم من الله ما لا تعلمون |
| | | Müjdeci gelip de gömleği Yâkub'un yüzüne sürünce gözleri açıldı ve:“Ben sizin bilmediklerinizi Allah tarafından vahiy yolu ile bilirim dememiş miydim?” dedi. |
|
1693 | 12 | 97 | قالوا يا أبانا استغفر لنا ذنوبنا إنا كنا خاطئين |
| | | Evlatları ise şöyle dediler: “Ey bizim şefkatli babamız! Bizim günahlarımız için Allah'tan mağfiret dile. Doğrusu biz günahkârız.” |
|
1694 | 12 | 98 | قال سوف أستغفر لكم ربي إنه هو الغفور الرحيم |
| | | O şöyle cevap verdi: “Sizin için Rabbimden af dileyeceğim. Gerçekten O gafurdur, rahîmdir.” |
|
1695 | 12 | 99 | فلما دخلوا على يوسف آوى إليه أبويه وقال ادخلوا مصر إن شاء الله آمنين |
| | | Yâkub ailesi Mısır'a gelip Yusuf’un yanına girdiklerinde Yusuf, annesi ile babasını kucakladı ve: “Allah’ın izniyle Mısır’a güven ve huzur içinde girin.” dedi. {KM, Tekvin 35,17-20} |
|