نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
1586 | 11 | 113 | ولا تركنوا إلى الذين ظلموا فتمسكم النار وما لكم من دون الله من أولياء ثم لا تنصرون |
| | | Zalimlere sakın sempati duymayın, onları desteklemeyin, yoksa size ateş dokunur. Sizin ALLAH'tan başka dostlarınız yoktur, sonra size yardım da edilmez. |
|
1587 | 11 | 114 | وأقم الصلاة طرفي النهار وزلفا من الليل إن الحسنات يذهبن السيئات ذلك ذكرى للذاكرين |
| | | Gündüzün iki ucunda, gecenin yakın kısmında namazı gözet. İyilikler kötülükleri silip götürür. Bu, öğüt alacak olanlara bir öğüttür. |
|
1588 | 11 | 115 | واصبر فإن الله لا يضيع أجر المحسنين |
| | | Sabret, çünkü ALLAH, iyilik yapanların ödülünü savsamaz. |
|
1589 | 11 | 116 | فلولا كان من القرون من قبلكم أولو بقية ينهون عن الفساد في الأرض إلا قليلا ممن أنجينا منهم واتبع الذين ظلموا ما أترفوا فيه وكانوا مجرمين |
| | | Sizden önceki nesillerin erdem sahibi olanları, yeryüzünde kötülüklere engel olmalı değil miydiler? Onlardan kurtardığımız az kişi hariç... Zalimler ise, kendilerine verilen refaha dalıp şımardılar; böylece suçlulara katıldılar. |
|
1590 | 11 | 117 | وما كان ربك ليهلك القرى بظلم وأهلها مصلحون |
| | | Halkı erdemli davrandığı sürece, Rabbin kentleri yok edecek değildir. |
|
1591 | 11 | 118 | ولو شاء ربك لجعل الناس أمة واحدة ولا يزالون مختلفين |
| | | Rabbin dileseydi halkı tek bir toplum yapardı. Fakat onlar sürekli olarak (gerçeği) tartışıp duracaklar. |
|
1592 | 11 | 119 | إلا من رحم ربك ولذلك خلقهم وتمت كلمة ربك لأملأن جهنم من الجنة والناس أجمعين |
| | | Rabbinin acıdıkları hariç. Bunun içindir ki onları yarattı. Rabbinin sözü yerine gelmiştir: "Cehennemi cinler ve insanlarla, topluca dolduracağım." |
|
1593 | 11 | 120 | وكلا نقص عليك من أنباء الرسل ما نثبت به فؤادك وجاءك في هذه الحق وموعظة وذكرى للمؤمنين |
| | | Günlünü pekiştirmek için elçilerin tarihlerinden sana yeterince aktarmaktayız. Bunda, senin için gerçek, ve inananlar için de bir aydınlatma ve uyarı gelmiştir. |
|
1594 | 11 | 121 | وقل للذين لا يؤمنون اعملوا على مكانتكم إنا عاملون |
| | | İnanmıyanlara de ki: "Elinizden geleni yapın, biz de yapacağız." |
|
1595 | 11 | 122 | وانتظروا إنا منتظرون |
| | | "Sonra bekleyin, biz de beklemekteyiz." |
|