نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
1490 | 11 | 17 | أفمن كان على بينة من ربه ويتلوه شاهد منه ومن قبله كتاب موسى إماما ورحمة أولئك يؤمنون به ومن يكفر به من الأحزاب فالنار موعده فلا تك في مرية منه إنه الحق من ربك ولكن أكثر الناس لا يؤمنون |
| | | Rabbinden apaçık bir delile sahip olan, bundan başka bir de tanığı olup daha önce din ve dünya işlerinde uyulan ve aynı rahmet olan Musa'nın kitabında da bildirilen kişi, yalnız dünyayı dileyene benzer mi? Rablerinden açık bir delile sahib olanlar, Kur'an'a inanırlar; topluluklardan onu inkar edenlere vaadedilen yerse ateştir. Artık bu hususta şüpheye düşme, çünkü o, Rabbinden gelmedir, gerçektir, fakat insanların çoğu inanmaz. |
|
1491 | 11 | 18 | ومن أظلم ممن افترى على الله كذبا أولئك يعرضون على ربهم ويقول الأشهاد هؤلاء الذين كذبوا على ربهم ألا لعنة الله على الظالمين |
| | | Yalan yere Allah'a iftira edenden daha zalim kimdir ki? Onlar, Rablerine arzedilecekler, tanıklar da işte bunlardı diyecekler, Rablerine karşı yalan söyleyenler. İyice bilin, Allah'ın laneti zalimleredir. |
|
1492 | 11 | 19 | الذين يصدون عن سبيل الله ويبغونها عوجا وهم بالآخرة هم كافرون |
| | | Onlar, halkı Allah yolundan menederler ve o yoldan saptırmak isterler, onlar ahiret inkar edenlerin ta kendileridir. |
|
1493 | 11 | 20 | أولئك لم يكونوا معجزين في الأرض وما كان لهم من دون الله من أولياء يضاعف لهم العذاب ما كانوا يستطيعون السمع وما كانوا يبصرون |
| | | Onlar, ne yeryüzünde azaptan kaçıp kurtulabilirler, ne de Allah'tan başka bir yardımcıları vardır. Azapları da katkat arttırılır. Çünkü onların işitmeye tahammülleri yoktu, görmezlerdi de. |
|
1494 | 11 | 21 | أولئك الذين خسروا أنفسهم وضل عنهم ما كانوا يفترون |
| | | Onlar, öyle kişilerdir ki kendilerine zarar verdiler ve uydurdukları şeyler de onlardan çekildi, kaybolup gitti. |
|
1495 | 11 | 22 | لا جرم أنهم في الآخرة هم الأخسرون |
| | | Gerçekten de onlar ahirette en çok ziyana uğrayanların ta kendileridir. |
|
1496 | 11 | 23 | إن الذين آمنوا وعملوا الصالحات وأخبتوا إلى ربهم أولئك أصحاب الجنة هم فيها خالدون |
| | | İnanıp iyi işlerde bulunanlara ve Rablerine yalvarıp yakaranlara gelince: Onlardır cennet ehli ve onlar, orada ebedi kalırlar. |
|
1497 | 11 | 24 | مثل الفريقين كالأعمى والأصم والبصير والسميع هل يستويان مثلا أفلا تذكرون |
| | | Bu iki bölük, kör ve sağırla gören ve duyan adama benzer sanki; bu ikisi, birbirine eşit olur mu hiç? Yoksa düşünmez misiniz? |
|
1498 | 11 | 25 | ولقد أرسلنا نوحا إلى قومه إني لكم نذير مبين |
| | | Andolsun ki biz Nuh'u, kavmine gönderdik de şüphe yok ki dedi, ben, size apaçık bir korkutucuyum. |
|
1499 | 11 | 26 | أن لا تعبدوا إلا الله إني أخاف عليكم عذاب يوم أليم |
| | | Ancak Allah'a kulluk edin, çünkü gerçekten de elemli bir günün azabı gelip çatacak size, bundan korkuyorum ben. |
|