نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
1058 | 7 | 104 | وقال موسى يا فرعون إني رسول من رب العالمين |
| | | Musa dedi ki: "Ey Firavun, gerçekten, ben alemlerin Rabbinden (gönderilme) bir elçiyim." |
|
1059 | 7 | 105 | حقيق على أن لا أقول على الله إلا الحق قد جئتكم ببينة من ربكم فأرسل معي بني إسرائيل |
| | | "Benim üzerimdeki yükümlülük, Allah'a karşı ancak gerçeği söylemektir. Rabbinizden size apaçık bir belge ile geldim. Artık İsrailoğulları'nı benimle gönder." |
|
1060 | 7 | 106 | قال إن كنت جئت بآية فأت بها إن كنت من الصادقين |
| | | (Firavun) Dedi ki: "Eğer gerçekten bir ayet getirmişsen ve doğru sözlülerden isen, bu durumda onu getir (bakalım)." |
|
1061 | 7 | 107 | فألقى عصاه فإذا هي ثعبان مبين |
| | | Böylelikle (Musa) asasını fırlatınca, anında apaçık bir ejderha oluverdi. |
|
1062 | 7 | 108 | ونزع يده فإذا هي بيضاء للناظرين |
| | | (Bir de) Elini sıyırdı, o da anında bakanlara bembeyaz (görünüverdi). |
|
1063 | 7 | 109 | قال الملأ من قوم فرعون إن هذا لساحر عليم |
| | | Firavun kavminin önde gelenleri dediler ki: "Bu gerçekten bilgin bir büyücüdür"; |
|
1064 | 7 | 110 | يريد أن يخرجكم من أرضكم فماذا تأمرون |
| | | "Sizi topraklarınızdan sürüp-çıkarmak istiyor. Bu durumda ne buyuruyorsunuz?" |
|
1065 | 7 | 111 | قالوا أرجه وأخاه وأرسل في المدائن حاشرين |
| | | Dediler ki: "Onu ve kardeşini şimdilik bekletiver (vereceğin cezayı ertele), şehirlere de toplayıcılar yolla"; |
|
1066 | 7 | 112 | يأتوك بكل ساحر عليم |
| | | "Bütün bilgin büyücüleri sana getirsinler." |
|
1067 | 7 | 113 | وجاء السحرة فرعون قالوا إن لنا لأجرا إن كنا نحن الغالبين |
| | | Sihirbazlar Firavun'a gelip dediler ki: "Eğer biz galip olursak, herhalde bize bir karşılık (armağan) var, değil mi?" |
|