نتائج البحث: 6236
|
ترتيب الآية | رقم السورة | رقم الآية | الاية |
1054 | 7 | 100 | أولم يهد للذين يرثون الأرض من بعد أهلها أن لو نشاء أصبناهم بذنوبهم ونطبع على قلوبهم فهم لا يسمعون |
| | | Önceki nesillerin yerine yeryüzüne varis olanlara belli olmadı mı ki, eğer dilesek onları da günahlarıyla cezalandırarak kalplerini mühürleriz de işitemezler. |
|
1055 | 7 | 101 | تلك القرى نقص عليك من أنبائها ولقد جاءتهم رسلهم بالبينات فما كانوا ليؤمنوا بما كذبوا من قبل كذلك يطبع الله على قلوب الكافرين |
| | | Bunlar, sana haberlerini aktardığımız toplumlardır. Elçileri, onlara apaçık delillerle gitmişlerdi. Ama daha önceden yalanladıklarına inanacak değillerdi. ALLAH kafirlerin kalplerini böyle damgalar. |
|
1056 | 7 | 102 | وما وجدنا لأكثرهم من عهد وإن وجدنا أكثرهم لفاسقين |
| | | Çoğunu, verdikleri sözü tutanlar olarak bulmadık, aksine çoğunu yoldan çıkmış bulduk. |
|
1057 | 7 | 103 | ثم بعثنا من بعدهم موسى بآياتنا إلى فرعون وملئه فظلموا بها فانظر كيف كان عاقبة المفسدين |
| | | Sonra, onların ardından Firavun ve erkanına Musa'yı ayet ve mucizelerimizle gönderdik; fakat ayet ve mucizelerimize karşı haksızlık ettiler. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna dikkat et! |
|
1058 | 7 | 104 | وقال موسى يا فرعون إني رسول من رب العالمين |
| | | Musa: "Firavun, ben alemlerin Rabbinden bir elçiyim." |
|
1059 | 7 | 105 | حقيق على أن لا أقول على الله إلا الحق قد جئتكم ببينة من ربكم فأرسل معي بني إسرائيل |
| | | "ALLAH hakkında gerçeğin dışında bir şey söylememek benim görevimdir. Rabbinizden size bir kanıt ile geldim; İsrail oğullarını benimle birlikte salıver." |
|
1060 | 7 | 106 | قال إن كنت جئت بآية فأت بها إن كنت من الصادقين |
| | | Dedi: "Bir ayet (mucize) ile gelmişsen ve gerçekten doğru sözlüysen getir onu bakalım." |
|
1061 | 7 | 107 | فألقى عصاه فإذا هي ثعبان مبين |
| | | Asasını attı, iri bir yılan oluverdi. |
|
1062 | 7 | 108 | ونزع يده فإذا هي بيضاء للناظرين |
| | | Elini çıkardı, bakanlar için bembeyaz oluverdi. |
|
1063 | 7 | 109 | قال الملأ من قوم فرعون إن هذا لساحر عليم |
| | | Firavun'un halkından ileri gelenler, durumu tartıştılar ve "Bu, uzman bir sihirbazdır," dediler, |
|